Arama
Balkanlar’ın mavi incisi “Ohri”
Osmanlı Devleti beş asırdan fazla hüküm sürdüğü Balkanlar'da bir kısmı günümüze ulaşabilen çok sayıda tarihi ve kültürel eserler bırakmıştır. Makedonya'nın güneybatısında yer alan Ohri Gölü ve yakın çevresi, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel varlıkları ile balkanlarda turizm potansiyeli en fazla olan yerlerden biridir.
Ayasofya Kilisesi ve Aziz Kliment Manastırı bir dönem Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüş olan dini yapılardır. Sinan Çelebi Türbesi ve Mehmet Hayati Halveti Tekkesi de Ohri'de ziyaret edilen diğer İslami yapılar arasında bulunmaktadır. Ohri'ye birkaç kilometre uzaklıktaki Aziz Naum Manastırı'nın yanında ise Sarı Saltuk Türbesi'nin izleri mevcuttur.
Osmanlı idaresi süresince Balkanlar'da tasavvuf erbabı mürşitler vasıtasıyla kurulan tekkeler, Müslüman tebaa arasında yaygın ilgi görmüştür. Bunlardan Struga'daki Halveti Hayati Hasan Baba Tekkesi,18. yüzyıla ait tipik bir Osmanlı mimari örneğini temsil etmektedir.
DÜNYADAKİ EN BERRAK SUYA SAHİP İLK 4 GÖLDEN BİRİ
Makedonya'nın güneyinde yer alan Ohrid kenti, Antik Liknidos şehrinin bulunduğu yerde kurulmuştur. Ohri Gölü kenarındaki yerleşim olan Ohrid, adını üstünde eski kentin kurulu bulunduğu sarp tepeden (Sırp-Hırvat dilinde Ohrid) almıştır.
Ohri Gölü, Makedonya'nın güneybatısı ile Arnavutluk arasında sınır bölgesinde bulunan Ohri Gölü adı verilmektedir. Daha çok "Ohri Gölü" olarak bilinir. Oluşumu bakımından Balkanlarda bulunan en eski ve derin göldür. Gölün ekosistemi içinde 200'den fazla canlı türü bulunmaktadır.
Gölün kenarında üç şehir kurulmuştur. Bunlar Ohri, Struga ve Pogradec'tir. Bu kentlerin dışında birçok balıkçı köyü de bulunur. Ancak balıkçılıktan elde edilen gelir, turizmden elde edilen gelirden çok daha düşük seviyededir. Gölün çevresinde bulunan nüfus, 43.000'i Arnavutluk'ta, 88.000'i Makedonya'dan olmak üzere 131.000 kişi civarındadır.