Arama

Mustafa Özcan
Ekim 6, 2017
Barzanistan’ın denekleri

İKİNCİ İSRAİL, ÜÇÜNCÜ HAZAR DEVLETİ

25 Eylül 2017 tarihinde Irak'ın Kürt bölgelerinde ve ilaveten statüsü tartışmalı bölgelerde yapılan halk oylamasının MOSSAD'ın gözetiminde veya gölgesinde icra edildiğine dair ifadelere itiraz ve tepkiler yükseldi. Bu değerlendirme ne kadar isabetli ya da tersinden bakarsak bu karşı itirazlar ne kadar yerinde? Şu kadarını söylemek mümkün: Referanduma devlet düzeyinde İsrail sivil düzeyde ise Yahudiler kadar sahip çıkan olmadı. Elbette bu cüretkâr desteğe hikmet nazarından itiraz eden Yahudiler de çıktı Bununla birlikte en büyük coşku yine Yahudilerden ve bizzat İsrail'den yükseldi. Bu coşku 'Kürdistan' bölgesinde de yankılandı ve karşılıksız kalmadı. Kürtler İsrail bayraklarıyla tempo tuttular, destek ve ilgisini karşılıksız bırakmadılar. Bunu görmezlikten gelmek mümkün değil. Bununla birlikte denge politikası gereği şöyle söyleyenler de oluyor: Kürtleri tamamen karşı cepheye kaptırmak da doğru değil. Dönüş hattı bırakılması gerekir. İsrail'in derdi bölgede herkesi herkesle kavgalı hale getirerek aradan sıyrılmak ve bu yolla selamete ermektir. Bölgenin enerjisini kendi içinde tüketmek istiyor. Burada İsrail'in tuzağına dikkat çekenler ve buna düşmemek gerektiğini telkin edenler çok. İkinci olarak, yine Kürtlerle cepheleşerek İran'ın ekmeğine yağ sürmek de var. İran ekseni Kürt ekseninden daha mı ehven? Kürtlerle kötü olarak İran eksenini daha da güçlendirmek mümkün. Dolayısıyla Türkiye'nin biraz bekleyip görmesini tavsiye edenler oluyor. Bunlar yerinde ve gerçekçi argümanlar. Bununla birlikte bir de yeni bir vakıa, inkâr edilemez bir gelişme var. Potansiyel olarak kenarda bekleyen Kürt devlet formülünün bu adımla bölgeyi yeniden parçalayacak şekilde fiiliyata geçmesi ciddiyete binmiştir. Proje kuvveden fiile çıkmaktadır. Doğru tavır bu göstergeler, veriler arasında ortalamayı bulmaya bağlıdır. Lakin keskin bir virajda ve keskin bir momentum sırasındayız. Bu anda doğru veya yanlış karar vermek geleceğimizi kritik bir biçimde etkileyebilir.

*

İsrail bağlantısına gelince. Kimi Yahudiler bu beraberliği Babil sürgününe kadar geriye götürüyorlar. Yahudilerin bir kısmı sürgünden dönmemiş, oralarda kalmışlar. Ona bakarsanız meşhur Ruhu'l Beyan Tefsiri sahibi İbrahim Hakkı Bursevi de onların menşeini Nemrut'a ve Hazreti İbrahim'i yakmak için ateş yakma eyleminde görev alan kimselere (ateş-efruz) kadar geriye götürüyor. Bununla birlikte, rivayetleri veya tarihi tam tersinden okuyanlar da var. Buna göre, İsmail Hakkı İzmirli ile bazı Kürt ulusalcılar İbrahim Aleyhisselam'ın menşei üzerine çekişiyor, tartışıyorlar. Kürt ulusalcılara göre Hazreti İbrahim Kürt idi buna mukabil bazı Türk ulusalcı hocalara göre de Hazreti İbrahim pekala Türk idi. Salahaddin Eyyübi'nin menşei üzerinde de benzeri bir tartışma vardır. Burada bir kafatasçı ve ulusalcı düşünce sapması hatta sefaleti var. Olsa olsa torunlar kendilerini dedelerine nispet edebilirler. Lakin bunun yerine arsız bazı torunlar dedelerini kendilerine nispet ediyorlar! Bu ırkçılığın patolojik tarafını gösteriyor. Kur'an Hıristiyanlık veya Yahudilik nokta-i nazarından Hazreti İbrahim'i kendilerine mal etmek isteyenleri paylıyor, tekzip ediyor. Din bazında Kur'an-ı Kerim'in reddiyesi mantık açısından ırklar için de geçerlidir. Kimi ulusalcılar arabayı atın önene çekseler de bu böyledir: "Ey Kitap ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?"

Irkçılık insanın basiretini bağlıyor.

*

Yahudilerle Kürtler arasında bir kan bağı yok. Ama sıhriyet bağı var. Özellikle de Yahudiler bu sıhriyet bağına ihtimam gösteriyorlar. Dünyada safkan Yahudi kalıp kalmadığı tartışılabilir. En azından seküler Yahudiler karma evlilikler yoluyla başka ırklara karışıyor ve safiyetlerini yitiriyorlar. Son sıralarda Yahudilerle Kürtler arasında siyasi ve sosyal beraberlikler, evlilikler gelişiyor, artıyor. Galiba İsrail Kürtleri, 13'üncü Kabile yapmaya azmetmiş halde. Kürdistan devleti kurulursa güneyimizde ikinci Hazar devleti de kurulmuş olacak. Birinci Hazar devleti asaleten bizzat İsrail'in kendisidir. İkinci Hazar devleti ise bilvekale Kürt devleti olacaktır. Kürdistan devleti kurulursa bu bölgedeki ikinci Hazar, tarihteki ise mecazen üçüncü Hazar devleti olacaktır.

Elbette bu safkan bir Yahudi devleti olmayacaktır zaten safkan bir Yahudi devleti kurulamayacak kadar kanlar birbirine karışmıştır. Ancak Musevi bir devlet kurulabilir. İsrail devleti değil İsrailiyat devleti. Arthur Koestler 13'üncü Kabile adıyla bunun kitabını yazmıştır.

Kürt devletiyle alakalı tepkilere baktığımızda Kürdistan'a en fazla müzahir olan kesimlerin Yahudiler olduğu aşikar. Hatta inandırıcı olmayan bir biçimde ortak menşe bile arıyorlar. Kürtler de bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyor. Referanduma takaddüm eden günlerde yeni Hazar devletine destek veren zevat arasında Yahudileri görmekteyiz. Bu yeni devleti alkışlayanlar arasında Fransa'dan birçok Yahudi öne çıkmaktadır. Bunlardan birisi geçmişte Bayan Mitterrand idi. Adeta Yahudilerin Fransa'daki anası pozisyonundaydı. Mam Celal'in kadın versiyonu. Bunun dışında 22 Eylül tarihinde Erbil'de Mesut Barzani'ye destek veren Fransız Yahudileri arasında her bozgunculuk ve tefrika sırasında boy gösteren/arz-ı endam eden bir ismi görmekteyiz: Eski Fransız Dış İşleri Bakanı Bernard Kouchner! İslam dünyasındaki nerede bir bölücü hareket varsa oraya damlamaktadır. Trump'ın damadıyla aynı soy adını taşımaktadır. Üçüncüsü ise Bingazi'de devrimcilere 'tek rota İsrail' diye tempo tutan ve 'sizi Kaddafi'den kurtaracağız' diyen Sarkozy'nin eski kafadarı ve filozof hali Bernard Henri Levi. Fesat ve fasit filozof. Size Boşnak Müslümanlara sahip çıktığını söyleyebilir; siz onu ileriye dönük yatırım olarak anlayın. Barzanistan'a', bölgenin ikinci demokrasi vahası diyor. Bundan birincisinin İsrail olduğunu çıkartabiliriz. Ne kadar demokrat olduğu tartışılabilir ama ikinci İsrail olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Zira, 25 Eylül tarihinde Erbil'de oy kullanma sandıklarında oylarını kullanan Kürtler İsrail bayrakları eşliğinde ' Biz İkinci İsrail'iz' sloganları atmışlardır (In Kurdistan's Erbil, the Polling Station Head Shouted Out: 'We Are the Second Israel!'/ read more: https://www.haaretz.com/middle-east-news/.premium-1.814563 ).

Bu bir itiraftır. İtirafı niye yabana atalım.

David Patrikarakos adlı Yahudi yazara göre Kürtlerde her türlü meziyet var. İsrail'e göre iyi Müslümanlar! Nedeni laik olmaları. Petrol zenginleri, iyi savaşçılar ve artısı, İsrail yandaşı olmaları. Bu yüzden inayeti ve himayeyi hak ediyorlar. David Patrikarakos'a göre, Kürdistan Kudüs'ün gerçek dostudur.

Nitekim Mam Celal, 'Kerkük bizim Kudüs'ümüz diyordu. Kerkük petrol Kudüs'ü ve seküler Kudüs olmalı. Bölgesel Dubai desek daha doğru olur. Mam Celal Mustafa Barzani'nin temsilcisi olduğu günlerde Şimon Peres ile Paris'te 1963 yılında buluşuyor, görüşüyordu. Sonra köprülerin altından çok sular aktı; Yahudilerle Boğazdaki aşiret gibi kaynaştılar, kız alıp vermeye başladılar. Talabani'nin iki oğlundan ilki Bafel adını taşıyor. İkincisi de Kubad. Kubad Yahudi eşi üzerinden devşirilmiş. Sherri Kraham ile evli. Fotoğraflarda Sherri'nin New York Times gazetesi yazarlarından Thomas Friedman'la fotoğraf karelerinde senli benli ve samimi olduğu göze çarpıyor. Mam Celal'in siyasi ve de sosyal mirası bu. Kendisi de bizdeki Celal Gürsel veya İsrail'deki Şaron gibi cumhurbaşkanlığı görevinde iken kısmi felç geçirdi ve görevini yapamaz hale geldiğinden istifasını vermek zorunda kaldı (Jalal Talabani, Kurdish Leader and Iraq's First Postwar President, Is Dead at 83/ https://www.nytimes. com/2017/10/03/obituaries/jalal-talabani-kurdish-dead.html ).

ABD sayesinde Irak'ın Arap olmayan ilk cumhurbaşkanı sıfatını kazanmıştır. Yine Amerika sayesinde Mam Celal cumhurbaşkanı iken bolca ve zengin sofralar kurdu, donattı, misafirlerine de zevzeklik yapıp fıkralar anlattı.

Kürdistan'ın tekris töreninde ABD'nin Hırvatistan eski büyükelçisi Peter Galbraith, ABD'nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Neocon guru John Bolton da hazır bulundu. Celal Talabani gibi başka bir devşirme olan Neocon cenahın eski Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad da bu yeni devlet projesine destek verenlerden. İslami içeriden reforma tabi tutmak isteyen eşi RAND raportörü Cheryl Benard Avrupa asıllı Siyonizme sadık bendesi bir Yahudi (https:// zeroanthropology.net/ 2015/10/11/rula-ghani-preaching-for-christianity-israel-and-empire/ ). Sadece İslam dünyasına değil İslam'a da nizamat, ayar vermeye kalkışıyorlar. Devşirme Halilzad ile ortak çocukları da Alexander Benard olarak anılmaktadır. 13'üncü Kabilenin devşirme çocuklarından ya da yeni Hazar devletinin kurucularından söz ediyoruz. İslam'ı dönüştürmek de bunlara kaldı. Herhalde, ' İslam'da bir umut kaldıysa o da Kürtlerdedir' kehanetini bu suretle gerçekleştirecekler. Cheryl Benard için de Amerikan İslam modeli uygulanmasını yerinde görmek için Kürdistan iyi bir fırsat, deneyim ve laboratuvar olacaktır.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN