Ankara merkezli soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Enver Altaylı, örgütün karakutusu çıktı. FETÖ'nün Orta Asya yapılanmasının mimarı olan Özbek göçmeni Altaylı, bölgede FETÖ örgütlenmelerini gerçekleştirdi.
FETÖ'nün özellikle Özbekistan ve Kazakistan'da etkin olmasında Altaylı önemli rol üstlendi. Özbekistan ve Azerbaycan'daki darbe girişimlerinin arkasında olduğu iddia edildi. FETÖ elebaşısı için kapatılan Zaman'a verdiği bir röportajda, "Orta Asya'da Türk jeopolitiğinin içini dolduracak insan" diyen Altaylı'nın sorgusu sürüyor. İşte detaylar:
73 yaşındaki Altaylı, 1960'ta Talat Aydemir'in darbe girişimine katıldığı için tutuklanmıştı. 1968'de MİT'te çalışmaya başlayan Altaylı'nın Fetulah Gülen'e yakın bazı isimlerle bağlantısı olduğu öne sürülüyor.
Gözaltı gerekçesinde; bazı FETÖ mensubu eski savcıların kaçırılmasında rol alma ve yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantı suçlamasının yattığı iddia ediliyor.
ENVER ALTAYLI KİMDİR?
1944'te Ceyhan'da doğan, 1961 yılında Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nden mezun olan Enver Altaylı, 1967 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Bölümünü bitirdi. 1968-1973 yılları arasında Millî İstihbarat Teşkilatı için Doğu Avrupa Hukuku ve Sovyetoloji alanında Almanya ve Avusturya'da eğitim aldı.
1977-1980 arasında MHP'nin yayın organı Hergün Gazetesi'nin genel yayın müdürlüğünü ve başyazarlığını yapan Altaylı, 80'li yılların sonunda Sovyetler Birliği dağılma sürecine girdiğinde Orta Asya'ya giderek, Orta Asya cumhuriyetlerinin yapılanmasını ve ülke yöneticilerini yönlendirdi. 90'lı yılların başında Türkiye'nin, Sovyetlerden kopan cumhuriyetlere yönelik yeni politikasını belirlemesinde önemli rol oynadı.
ORTA ASYA CUMHURİYETLERİNİN KURULMASINDAKİ ROLÜ VE CIA BAĞLANTISI
Sovyetler Birliği'nin dağılması ardından yeni Orta Asya cumhuriyetlerinin kurulması ve yapılandırmasında etkin bir rol oynayan Altaylı, Türkiye, Rusya, Özbekistan ve Almanya arasında adeta mekik dokudu. Bir dönem MHP'de de yöneticilik yapan Altaylı, Uğur Mumcu tarafından MİT ajanı olarak deşifre edildi. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne CIA ajanı olarak çalışan Özbek Türkü Ruzi Nazar'la yakın bir dostluk kuran Altaylı, Eski Sovyetler Birliği topraklarında, Nazar'la birlikte çok sayıda eyleme imza attı.
Harp Okulu'ndaki Aydemir'in darbe girişiminin ardından MHP'nin kuruluşunda Türkeş'le birlikte yol alan Altaylı, MİT müsteşarı Fuat Doğu'nun manevi evladı olarak "Ümit" kod adıyla, MİT içinde görev yaptı.
MHP parti müfettişi ve 12 Eylül darbesinin ardından Almanya'da geçen sürgün yılları, Sovyet İmparatorluğu'nun çöküşüyle Türkiye ile Orta Asya'da Özal, Demirel ve İslam Kerimov'un yakınındaki isim olarak Türkiye ile Orta Asya Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin kurulup şekillenmesi sürecinde Büyük güçlerle oynanan "Büyük Oyun" sahnesine Türkiye'yi de dâhil etti.
FETÖ DAVASINDA CİNAYET KONUSUNDA SUÇLANMIŞTI
ANAP'lı eski Bakan Halil Şıvgın'ın, FETÖ'nün iki numarası Mustafa Özcan ile eski MİT'çi Enver Altaylı'yı Necip Hablemitoğlu cinayeti konusunda suçlayan ifadesi ile bu ifadeden sonra savcılığın çağırdığı Altaylı'nın ifade metnine ulaşılmıştı. Altaylı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'nca alınan ifadesinde, Şıvgın'ın verdiği bilgiyi reddetmiş ancak ikna edici bir kanıt sunamamıştı. Altaylı'nın ifadesindeki önemli kısımlar şöyleydi:
"Halil Şıvgın'ın ifadesinde belirtildiği gibi onun bürosunda Necip Hablemitoğlu ve Ramazan Toprak ile karşılaşmam olmadı. Necip Hablemitoğlu ile ise hiç görüşmedik.
Mustafa Özcan'ı 1990'lı yıllarda tanıdım. O dönem Başbakanımız olan Süleyman Demirel beni arayarak Orta Asya'dan gelen Türk Cumhuriyetleri'ndeki öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesi ile ilgili benim yardımımı istedi. Bana 'Seni Diyanet kadrosundan birisi arayacak, bu öğrencilerin yurtlara yerleştirilmesi hususunda sana yardımcı olacak' dedi. Sonrasında beni Mustafa Özcan aradı. Biz bu çalışmayı Mustafa Özcan ile yaptık. Ben Mustafa Özcan'ın o tarihte Fetulah Gülen Cemaati'nden olduğunu bilmiyordum.
Şıvgın ile yaptığımız bir sohbet sırasında, Necip Hablemitoğlu ile birlikte Mustafa Özcan'ı görmek isteğini, aracı olmamı istedi. Ben Mustafa Özcan'ı tanıdığımı ancak cep telefonunun bende olmadığını, bu nedenle yardımcı olamayacağımı söyledim. Halil Şıvgın'a Mustafa Özcan'ın çalıştığı holdingin adını söyledim. Daha sonra üçünün Nenehatun'daki Şıvgın'ın bürosunda yaptıklarını öğrendim."
Enver Altaylı'nın, bir yandan "Görüşmelerine aracılık yapmadım, görüşmedim" derken daha sonra "Hablemitoğlu ve Şıvgın'ın talebiyle görüşme oldu" demesi ikna edici bulunmamıştı.
HALİL ŞIVGIN'IN ÖNEMLİ TANIKLIĞI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada ifade veren Anavatan Partisi'nin kurucu üyelerinden eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, FETÖ'nün iki numarası Mustafa Özcan ile FETÖ ile iltisaklı eski MİT görevlisi Enver Altaylı'nın Necip Hablemitoğlu ile görüşmek için kendilerinden aracılık yapmasını istediklerini anlatmıştı.