Edebiyat klasiklerinin başlıklarında saklanan hikâyeler
Tolstoy'un ünlü Savaş ve Barış'ını başka bir isimle düşünebiliyor musunuz? Ya da Faulkner'ın Ses ve Öfke'sini Alacakaranlık ismiyle… Edebi bir eseri yazmak kadar ona isim bulmak da güçtür. Bu ikilemin arasında kalan yazarlar eserlerine birden fazla isim vermiş ve klasikler arasında yer almalarını sağlayacak nokta atışı başlıklar bulmuşlardır. Sizler için bugün severek okuduğumuz ve pek çoğu artık klasikleşmiş olan eserlerin, isim konusunda başlarından geçen hikâyelerini derledik.
1984, GEORGE ORWELL
George Orwell'in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanır. George Orwell'ın yayımcısı, bu ünlü fantastik romana 'The Last Man in Europe' isminin verilmesine karşı çıkar. Bu ismin hiç ticari olmayacağını söyler ve '1984' ismini önerir. 1984 kitap özetine kısaca değinelim. Romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya... Sovyetler Birliği'ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden ve Büyük Birader adında birine bağlılıkları olan halkın yaşadığı devlettir. Toplumdaki tüm insanların hareketleri, düşünceleri ve davranışları izlenmektedir. Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki Kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın başkarakteri Winston'ın çeşitli olaylara dâhil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır: Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?
Eser, her ne kadar Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya adlı eseri ile birlikte distopik roman alanında en iyi bilinen kitaplar olsa da distopya türünün yaratıcısı Rus yazar Yevgeni Zamyatin'dir ve yazarın kitabı "Biz" (1920); 1984'ün, Cesur Yeni Dünya'nın ve Ursula K. Le Guin'in Mülksüzler adlı eserinin ilham kaynağıdır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.