Biyografi Öner Fikriyat Anasayfa

Yusuf Hemedani

Selçuklu hanı Sultan Sencer'in hocası

  • Doğum Tarihi Ağustos 1048
  • Doğum Yeri İran
  • Ölüm Tarihi 1140
  • Ölüm Yeri Türkmenistan

1048 veya 1049 yılında Hemedan'ın Buzenecird köyünde doğar.

On sekiz yaşında iken ilim tahsili için gittiği Bağdat'ta Şâfiî fakihi ve Bağdat Nizâmiye Medresesi'nin müderrisi Ebû İshak eş-Şîrâzî'den ders alır.

Eğitim hayatı boyunca Şîrâzî'nin yanı sıra Ebû Ca'fer Müslime, Abdüssamed b. Me'mûn, İbnü'l-Mühtedî-Billâh, Habib el-Bağdadî, İbn Hezârmerd ve Ebü'l-Hüseyin Ahmed b. Muhammed İbnü'n-Nakkur gibi birçok önemli âlimlerden ders alır.

Dolu dolu bir ilim hayatı geçiren Hemedani, İsfahan'da Hamd b. Velkîz'den, Buhara'da Ebü'l-Hattâb Muhammed b. İbrâhim et-Taberî'den ve Semerkant'ta Ahmed b. Muhammed b. Fazl el-Fârsî'den ders alıp hadis dinler.

Yusuf Hemedani

Tasavvufa yönelişi

Fıkıh ve kelâm tartışmalarından yönünü tasavvufa çevirdi. Bu yönelişte hocası Ebû İshak eş-Şîrâzî'nin etkili olduğu düşünülür.

Hemedani'nin tasavvuf yolunda İranlı fıkıhçı ve kelamcı Abdullah-ı Cüveynî'den faydalandığı nakledilir.

Hayatının son yıllarını Merv ve Herat'ta geçiren Hemedani, Herat'tan Merv'e dönerken Bağşûr yakınlarındaki Bâmeîn'de vefat eder ve buraya defnedilir.  Ardından İbnü'n-Neccâr adlı bir müridi kabrini Merv'e nakleder.

Mezarı bugün Türkmenistan sınırları içinde Merv yakınlarındaki Bayramali denilen yerdedir ve Hâce Yûsuf adıyla bir ziyaretgâhtır.

Yusuf Hemedani

Nizamiye Medresesi'nde vaaz verdi

Tasavvuf eğitimini tamamladıktan sonra Merv'de bir tekke açar.

"Horasan kâbesi" denilen bu tekkeye sûfîlerin yanı sıra âlimler de devam ediyordu.

Fakat Hemedani vaktini sürekli bu tekkede geçirmiyordu. Halka dini anlatmak için için birçok şehre seyahat etti.

Seyahatlerinden büyük vâiz ve sûfî unvanıyla tekrar Bağdat'a döndü.

Hemedani daha öncesinde ders okuduğu Nizamiye Medresesi'nde vaazlar verdi.

Bu vaazları halk tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanıyordu.

Yusuf Hemedani

Sultan Sencer ile bağlantısı

Selçuklu Hanı Sultan Sencer, Horasan Melikliği'ne tayin edildiğinde burada zengin bir ilmî ortamla karşılaştı. Uzun bir idarecilik dönemini bu ortamda geçiren Sultan Sencer, Ehl-i Sünnete olan bağlılığı, hadise düşkünlüğünün yanında Tasavvufa da büyük bir alaka gösterdi. Bu çerçevede Horasan'da dönemin önde gelen şeyhlerinden Yusuf Hemedani ile irtibat kuran Sultan, ilmî mahfillere katılmayı, din bilginleriyle birlikte olmayı da ihmal etmedi.

Selçuklu Hanı Sultan Sencer, Yusuf Hemedani'ye bağlılığını her vesileyle gösterdi. Bu sebeple Yusuf Hemedani "Hocaların Hocası" olarak anıldı.

Yusuf Hemedani

Tasavvuf anlayışı

Dini emirlere son derece bağlıydı. Temkini esas alan bir tasavvuf anlayışına sahipti. Keramet göstermeye iltifat etmiyordu.

Vecd halinin tesiriyle ölçüsüz söz ve davranışlarda bulunulmasını doğru karşılamıyordu.

"Eğer Hallâc mârifeti hakkıyla bilseydi 'enelhak' yerine 'ene't-türâb' (ben toprağım) derdi" dediği bilinmekteydi.

"Allah dostlarının ve peygamberlerin sözlerinden her gün sekiz varak okuyun" tavsiyesiyle Feridüddin Attar'ın Tezkiretü'l-evliya'yı kaleme almasına vesile olmuştu.

Yusuf Hemedani

Kitapları

Rütbetü'l-Hayât: Bir sûfî gözüyle hayatın yorumunun yapıldığı, hayatın iman, İslâm ve ihsanla yaşamak şeklinde üç dereceye ayrıldığı Farsça eserdir. Bu Farsça eserin Süleymaniye Kütüphanesi'nde tek nüshası mevcuttur.

Risâle: Kâinatın insanın emrine ve hizmetine verildiğini anlatan Arapça risâledir.

Risâle: Tarikat adabına dair bu Farsça bir risaledir.

Risâle: Tahran Üniversitesi Merkez Kütüphanesi'nde bulunan tevhide dair Farsça risâle Celîl-i Misgernejâd tarafından neşredilmiştir.

Safâvetü't-tevhîd li-tasfiyeti'l-mürîd: "Sûfî mahlûk değildir" sözünün açıklamasını, sabır, sâlikin (tasavvuf yolculuğuna çıkan) kalp temizliğine ulaşmasının yolları ve yokluk gibi konuları içerir.

Kitâb-ı Keşf: Câmî'nin Nefehâtü'l-üns'ünde anılan bu eserde müellifin günah ve tövbe konusundaki görüşleri yer alır.