◼️ Abdullatif el-Bağdadi, İslam dünyasında yetişen en önemli filozof, edip, dilci, muhaddis, tarihçi ve tabiptir. Abdullatif el-Bağdadi, 1162 yılında Bağdat'ta doğdu. Kısa boylu ve nahif bir bünyeye sahip olduğundan İbn Nokta ve "Keçecizâde" anlamına gelen İbnü'l-Lebbâd künyeleriyle de anıldı. Bağdat'ta doğup büyüse de aile kökeni olarak aslen Musulludur
◼️ Abdullatif el-Bağdadi,Aynı dönemde yaşayan İbn Ebû Usaybia, ʿUyûnü'l-enbâʾ adlı eserinde, onun çok küçük yaşta, "oyun zevkini dahi tatmadan" tahsile başladığını belirtir.
◼️ Abdullatif el-Bağdadi, Kur'an-ı Kerîm'i ezberledikten sonra başta hadis ve fıkıh olmak üzere, dil ve edebiyat alanlarında temel sayılan metinleri okuyarak icazet aldı.
◼️ Daha sonra ilmi tecrübelerini geliştirmek ve görgüsünü arttırmak için o devrin belli başlı ilim ve kültür merkezlerini dolaştı. Genç yaşta uzun seyahatler yaparak, bilim adamlarıyla görüşerek münazaralara katıldı. En sonunda tekrar Bağdat'a gelerek burada vefat etti.
◼️ Abdullatif el-Bağdadi, gününün neredeyse tamamını okumaya ayırıyordu. İbn Nâilî adlı bir âlimden aklî ve felsefî ilimleri tahsil ettikten sonra bir süre İbn Sina, Behmenyâr ve Gazali'nin eserlerini okudu. El-Mutenebbî'nin divanının yanı sıra birçok şiir kitabı ve divanı ezberledi. Bağdadi, özellikle İbn Sina'nın eş-Şifa adlı eserini neredeyse ezberleyecek kadar tekrar tekrar okuduğunu belirtir.
◼️ Bağdat'tan sonra Musul'a geçen Abdullatif, burada döneminin önemli âlimi Kemâleddin bin Yunus'la tanışarak ondan faydalandı. Burada bulunduğu dönemde İbn Muhâcir Medresesi'nde ve dârülhadiste müderrislik yaptı.
◼️ Ömrünün son on yılında doğu ve güneydoğu Anadolu'da seyahatler yaptı. 1220-1229 yılları arasındaki bu seyahatlerde; Erzurum, Erzincan, Kemah, Malatya, Divriği ve Besni gibi Anadolu'nun o dönemdeki önemli merkezlerine gitti.
◼️ Mengücükoğulları'ndan Alâeddin Dâvûd b. Behrâm tarafından himaye edilen Abdullatif el-Bağdadi, daha sonra Halep'e gitmek için yola çıktı. Halep'te kaldığı üç yıl içinde tıp olmak üzere pek çok alanda ders verip eser yazdı. Sonraki yıllarda doğduğu şehir Bağdat'a gittiğinde yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak vefat etti.
◼️ Abdullatif el-Bağdadi, dünyada Çin ve Grek hekimlerinin bildiği şeker hastalığının karaciğerle ilgisi olduğunu ilk defa tespit eden tabiptir. Fi'd-diyabitis adlı eseri, dünya tıp tarihinde önemli bir çalışmadır.
◼️ Bağdadi, bu hastalığın belirtilerini arasında çok idrara çıkmak, çok aşırı susamak, bu da çok su içmek ve ardından da idrara çıkmak, içilen suyun vücuda bir fayda sağlamadan çok hızlı bir şekilde böbrekten geçmesi ve dışarı atılması, ardından vücutta bir kuruluğun görülmesinin yer aldığını belirtir.
◼️ Bağdadi, bu hastalığın asıl sebebinin karaciğerin aslî fonksiyonunu yerine getirememesinden kaynaklandığını belirtir. Batı'da bu hastalık tam olarak 19. yüzyılda tanınsa da bundan asırlar önce önemli İslam hekim Bağdadi hastalığın bugün bilindiği teşhisleri ortaya koydu.
◼️ Çok sayıda eser kaleme alsa da bunların çoğu Moğol istilası sırasında kayboldu ve sadece isimleri kaldı.