Ömer Muhtar

Dinî alanda öğrenim görür ve zaman içinde Libya’da faaliyet gösteren el-Kasr'daki Senusi aşireti lideri olur. Arapça ve Farsçayı iyi derecede bilmektedir. Kur’an-ı Kerim, Arapça ve İslami ilimler alanında müderrislik yapar. Ortaya koyduğu mücadeleci kimliği onun bölgeye de çok hakim olduğunu göstermektedir.

İtalyanların 1911'de Libya'ya çıkarma yapması üzerine Osmanlı subayları ve Senusi şeyhi Ahmed eş-Şerif es-Senusi önderliğinde başlayan direniş hareketine gönüllü olarak katılır.

Göstermiş olduğu eşsiz direniş esnasında Enver Paşa ile çalışma fırsatı bulur. Aralarında bir silah arkadaşlığı söz konusudur.

Uşi Antlaşması ile Osmanlı Devleti'nin Libya üzerindeki hakimiyeti resmen sona erer. İtalyan yönetiminin Trablusgarp'taki milliyetçi kuvvetler ve Berka'daki Senusilerle yaptığı uzlaşma görüşmeleri sonuçsuz kalır.

Ömer Muhtar 1922'de İtalya'da iktidara gelen Faşistlerin Libya'yı sömürgeleştirme politikasına karşı 1923'te Berka'da yeni bir direniş hareketi başlatır. Cebelü'l-Ahdar'da yaşayan aşiretlerden topladığı gerilla güçleriyle başarılı baskınlar gerçekleştirerek İtalyan kuvvetlerini ağır kayıplara uğratır.

Mısır ve Sudan'dan gelen yardımların kesilmesinin ardından Bedevi köylülerin yardımıyla direnişini 1931'e kadar devam ettirir. Direniş sembolü Ömer Muhtar, 11 Eylül 1931'de bir çatışmada yaralanır ve bu olay arından İtalyanlara esir düşer. General Rodolfo Graziani'nin başkanlığında bir savaş mahkemesi kurulur. Mahkemeden çıkacak sonuç bellidir. Libya’nın kurtuluş müjdecisi, 22 yıl boyunca mücadele eden Çöl Aslanı Ömer Muhtar, 16 Eylül 1931’de ölüme mahkûm edilmesinin ardından idam edilir…