Arama

İsmail Güleç
Nisan 16, 2021
Ramazan adetleri değişmez mi?

Ben "Nerede eski ramazanlar" diyenlerden değilim. Eskidendi, adı üzerinde. Her senenin Ramazan'ın ayrı ayrı değerli olduğunu düşünürüm. Kültür değiştikçe, malûm, âdetler de değişiyor. Ama bu, eski ramazanları merak etmemize ve bugüne taşınacak olanları aramamıza da mâni değil. Bilebildiğim ve bulabildiğim kadarı ile eski Ramazan âdetlerini yazayım. Hangisinin bugün olacağına hangisinin olmayacağına siz karar verin.

SARAYDA OLANLAR

Huzur dersleri: 1759'dan 1924'te hilâfetin kaldırılmasına kadar, sadece ramazan ayında padişahın huzurunda, devrin meşhur âlimleri tarafından verilen tefsir dersleri.

Hırka-ı Saadet alayı: Saray'da Mukaddes Emanetler Dairesi'nde muhafaza edilen Hırka-ı Saadet'in sultan ve Hırka-ı Şerif Camii'nde saklanan Hırka-ı Şerif'in halk tarafından ziyaret edilmesi.

Baklava alayı: Ramazan'ın on beşinci gününde, Hırka-i Saâdet ziyaretinden sonra, sarayda hazırlanan baklavaların, tepsilerle düzenli bir yürüyüşle yani halkın seyrettiği alayla, Yeniçeri Ocağı'na götürülüp her on nefere bir tepsi olacak şekilde dağıtılırdı. Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılması ile sona erer.

HİLAL İLE İLGİLİ OLANLAR

Hilâli görmeye çıkmak: Ramazanın başladığından emin olmak için hilâli görmek üzere şehrin yüksek bir tepesine çıkmak, Ramazan'ın geldiğini tespit etmek.

Ramazan topu: Sesi, şehrin her tarafından duyulacak bir yere konuşlandırılıp iftarın girdiğini, sahurun bittiğini hatırlatmak için atılan top.

Hilâl davulu: Hilâlin görünmesi ile birlikte Şeyhülislam kapısında, İstanbul kadısının önünde iki şahidin görmesiyle Ramazan'ın başladığı anlaşılınca davullarla şehre Ramazan'ın başladığı ilân edilirdi.

Ramazan davulcusu: Sahura kaldırmak üzere sokak aralarında davul çalıp mâni söyleyerek dolaşan sokak sanatçısı.

İBADETLER

Mukâbele: Bir başkasının Kur'ân-ı Kerîm'i okuyuşunu takip etmek ve bu suretle hatim indirme anlamında kıraat terimi.

Tekne orucu: Çocukları oruca alıştırmak üzere tutturulan ve sadece öğünlerde yemek yemelerine izin verilen çocuk orucu.

TOPLUMA DAİR OLANLAR

Zimem defterleri: Fukaranın mahalle bakkalına olan borçlarını kapatmak.

Komşularla yemek paylaşmak: İftar için hazırlanan yemekleri komşularla paylaşmak.

Diş kirası: Özellikle paşa konaklarında veya zengin evlerinde verilen iftarlara gelenlere, geldikleri için teşekkür babında verilen küçük hediye.

Cerre çıkmak/Ramazanlık hocalar: Eskiden medrese talebelerinin üç aylarda dinî hizmetlerde bulunmak ve halkı aydınlatmak için kasaba ve köylere gitmelerini ifade eden bir tabir.

Sadaka taşları: İhtiyacı olanlara incitmeden yardım etmek için muhtelif yere bırakılan, içine para konulacak kadar oyuk taşlar. Böylece para bırakan ve alan bilinmezdi.

RAMAZAN ŞİİRLERİ

Ramazan mânileri: Ramazan ve orucu konu edinen veya içinde geçen mâniler. Genellikle davulcular ve bekçiler tarafından söylenir.

Ramazaniyeler: Ramazan ile ilgili yazılan şiirlere verilen genel isim.

Tenbihnâmeler: Ramazan'da uyulması gereken kuralları hatırlatan sohbet ve va'zlar, umûmî yerlerde edep ve hayâ kurallarına uygun davranılması, cemaatle ibâdetin teşviki, içkinin ve meyhane meclislerinin Müslümanlara yasaklanması, oruç tutmayanlar ve mazeretli olarak orucu bozanların çarşıda herkesin görebileceği şekilde yeme ve içme yasaklanmıştı.

HANGİLERİ UYGULANABİLİR?

Huzur dersleri: Bu dersler artık televizyonlarda ve internet ortamında yapılıyor, devam ediyor. Yöneticilerimizin de vakit ayırıp yapmasında bir mâni yok.

Hırka-ı Saadet alayı: Bu âdet de devam ediyor. Bu sene belki topluca yapılamayacak ama geçici durum. İnşallah seneye yine eskisi gibi ziyaret edilir.

Baklava alayı: Her sene topluma en çok katkıda bulunan meslek kuruluşlarına verilebilir. Şehirden şehre değişebilir. Bu sene kendilerine çok şey borçlu olduğumuz sağlık çalışanlarına gönderilebilir.

Hilâl ile ilgili olanlar: Oruca başlama zamanını tespit için hilâli gözlemeye gerek yok artık. Dolayısıyla bir anlamı kalmadı.

Ramazan topu: İhtiyaç olmaktan çıkmakla birlikte simgesel olarak atılmaya devam ediliyor.

Ramazan davulcusu: Günümüzde maalesef ihtiyaç kalmadı.

İBADETLER

Mukâbele: Eskiden evlerde ve camilerde yapılırdı. Şimdi iletişim araçları ile her an ve her yerde.

Tekne orucu: Çocukların oruca başlaması açısından çok önemli. Devam etmeli.

TOPLUMA DAİR OLANLAR

Zimem defterleri: Fakirlerimiz her zaman var. O yüzden devam ediyor, edecek.

Komşularla yemek paylaşmak: Ramazanların olmazsa olmazlarındandır.

Diş kirası: Bu da hem çok şık ve düşünceli âdetlerimizden. Eskiden para verirlerdi, şimdi misafirin durumuna göre muhtelif hediyeler verilebilir.

Cerre çıkmak/Ramazanlık hocalar: Hocalar, eskiden köylere gidiyordu, şimdi büyük apartmanlara ve sitelere gidiyor.

Sadaka taşları: Bunu uygulamak kolay değil, ama bir şekilde darda olanlara yardım etmenin yolu bulunmalı.

RAMAZAN ŞİİRLERİ

Ramazan mânileri: Maalesef bu da artık kalmadı.

Ramazaniyeler: Ramazan ile ilgili yazılan şiirlere verilen genel isim olduğundan hâlen devam ediyor. Bir örnek verelim:

Ah Ramazan günlerinde gördüğüm sevgi
Büyük bir huzurla başlayan sabah
Sonra durup durup tekrarladığım
Çocuksu çocuksu Bismillah
. (Yavuz Bülent Bakiler)

Tenbihnâmeler: Artık kitaplarla değil televizyonlarda hocalarımız tarafından gerekli uyarılar yapılıyor.

Ramazan deyince üç önemli etkinlik var. İlki yardımlaşma, ikincisi ibâdet, üçüncüsü de eğlence. İbâdet değişmez. Yardımlaşma usulleri değişir ama ortadan kalkmaz. Eğlence ise devirden devire değişir.

Ramazanlar ancak bunlar olduğu zaman Ramazan olur.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN