Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Kasım 11, 2017
Trump: Ruh sağlığı tartışılan lider

ABD'ye yeni başkan seçilen Donald Trump hakkında baştan beri süren iddialar var: Başkanlık yapmaya uygun akıl sağlığının bulunmadığı yönünde bu iddialar.

Daha önce Yale Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta konuşan bir grup psikiyatrist, Trump'ın 'tehlikeli bir akıl bozukluğuna' sahip olduğunu söylemişlerdi. Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden psikoterapist Dr. John Gartner, "Donald Trump'ın tehlikeli olabilecek akıl hastalığı konusunda kamuoyunu uyarmak gibi etik bir sorumluluğumuz var" demiş ve eklemişti: "Yalnızca yalancı veya narsist olmaktan daha kötüsü, ayrıca paranoyak, hezeyanlı ve büyüklenmeci (grandiöz, megaloman) düşünmeye sahip ve bunu başkanlığının ilk gününden itibaren gösteriyor."

Yale Psikiyatri bölümünden Dr. Bandy Lee ise, "Önemli psikiyatristlerin belirttiği gibi (Trump'ın akıl hastalığı) kimsenin hakkında konuşmak istemediği açık bir sorun. Kamuoyunun artık bunun farkına vardığına ve hakkında geniş bir şekilde konuşmaya başladığına inanıyorum" diyerek tartışmaya katıldı.

Trump'ın sözü edilen kişilik yapısıyla devamlı ortalığı karıştırdığı, ülkelerin iç işlerine müdahale ettiği görülüyor. Irak ve Suriye'de terörist PYD'ye açıktan son model silahlar vererek Ortadoğu'nun kana bulanmasına sebep olurken şimdi de Suudi Arabistan'daki prens krizinin arkasında ABD'nin olduğu dikkatlerden kaçmıyor.

Kaliforniya Milletvekili Ted Lieu'nun söylediği gibi, "Dakikalar içinde 4 bin nükleer silahı fırlatmaya yetkisi olabilen birinin fiziki ve akıl sağlığıyla ilgili bir durum mutlaka sorgulanmalıdır."

Psikiyatrist ve psikologlar, en son "Trump'ın konuşma ve davranışlarının ortaya koyduğu ciddi duygusal dengesizlik, başkanlık görevini güvenilir bir şekilde yerine getiremeyeceğini gösteriyor" şeklinde açıklama yaptılar ve imza toplamaya başladılar.

Aslında psikiyatristler kişiyi görmeden, muayene etmeden karar veremezler. Ancak konuşan uzmanlar, burada diğer insanların yararını düşünerek uyarı görevi yaptıklarına inanıyorlar. "Bunun için de muayene etmeye gerek yok. Yaptığı, sergilediği davranış ve sözlerine bakmak yeterli" diyorlar.

Trump, incelemeye göre antisosyal kişilik bozukluğu ve narsisizm işaretleri taşıyor. Başkalarının acısı için empati duygusu kuramıyor, üstelik pişmanlık hissi de yaşamıyor. Yalan söyleme ve aldatma gibi huyları var. Bunun için de şu örnekleri veriyorlar:

  • Özürlü gazeteciyle alay etmesi
  • Protestocuların can güvenliğini umursamaması
  • Kadınlara cinsel saldırıda bulunması
  • Seçimlerde rakiplerini fiziksel zarara uğratmakla tehdit etmesi
  • Ülke için çocuklarını kaybeden bir aileye sözlü saldırıyı sürdürmesi
  • Kendini eleştiren insanları aşağılaması
  • Yanında çalıştırdığı kişilere hak ettikleri ücretlerini ödememesi
  • Azınlık grupları hedef alması ve onları korkutması
  • Gerçeklik duygusunun kaybolması
  • Gerçek olmayan şeyler hakkında gerçekmiş gibi konuşması
  • Önceki Başkan Obama'nın ofisine tele kulak yerleştirdiğini iddia etmesi ve "Obama Amerikan değil" demesi
  • Sık öfke nöbetleri, tepkisellik göstermesi, ani kararlar alması
  • Diplomatik kural ve normlara uymayarak uluslararası krizler çıkarması
  • Yasadışı başkanlık emirleri çıkarması

Trump'ı inceleyen ruh sağlığı ekibi sonuç olarak şöyle diyorlar:

"Tabi ki daha önce narsist denilebilecek başkanlarımız olsa da hiç birisi Trump'ta görülebilecek sosyopat özelliklere sahip değildi. Aynı şekilde hiç biri bu şekilde görünür ve anlaşılır tarzda tehlikeli de değildi. Demokrasi, saygıyı ve başkalarının değişik bakış açılarının korunmasını gerektirir. Bunlar ise sosyopatiye uymazlar. Empati veya pişmanlık duymamak da buna eklenebilir.

Bütün bunlar Trump'ın ABD için ciddi bir tehlike olabileceğini göstermektedir."

Aslında Trump hakkında yazmakta tereddüt ediyordum. Ancak yenilerde (8 Kasım 2017 tarihli gazeteler) "Maksadımız silah ticareti" şeklinde demeç vermesi bu açıklananları doğrulamaktadır. Trump'ın "Güney Kore'nin ABD'den yüklü miktarda askeri teçhizat alımı, ticaret açığımızın kapanmasına yardımcı olabilir" şeklindeki ifadeleri, ABD Başkanlığında açgözlü bir tüccar gibi davranarak kan ve gözyaşı üzerinden maddi kazanç sağlamayı düşünmektedir. Terörist PYD'ye silah desteği ise daha üzücü ve acı sonuçlar doğuracaktır.

Trump ile dünya tehlikeli bir uçuruma doğru gitmektedir.

Neyse ki ülkemiz adına başımızda Recep Tayyip Erdoğan gibi merhametli, dünya barışından yana bir lider olduğu için Rabbimize şükretmeli, kıymetini bilmeliyiz.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN