Arama

Prof. Dr. Atilla Arkan
Aralık 14, 2018
YÖK, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve üniversitelerin odaklaşması

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal ve YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın katıldığı 12 Aralık 2018 tarihindeki Ankara'daki toplantıda 5 üniversitenin daha seçildiği ve ihtisas alanlarının tespit edildiği açıklandı. Bu üniversiteler ve odaklanacakları alanlar şunlardır:

Aksaray Üniversitesi spor ve sağlık,

Kastamonu Üniversitesi ormancılık ile tabiat turizmi,

Muş Alparslan Üniversitesi'nin hayvancılık,

Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi çay,

Siirt Üniversitesi tarım ile hayvancılık

YÖK 2015 yılnda Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi çerçevesinde 5 üniversitenin daha odaklanıp ihtisaslaşacakları alanlar ilan etmişti. Bunlar şöyledir.

Bingöl Üniversitesi; tarım ve havza bazlı kalkınma,

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi; hayvancılık,

Düzce Üniversitesi; sağlık ve çevre,

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi; tarım ve jeotermal,

Uşak Üniversitesi; tekstil, dericilik ve seramik,

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile YÖK'ün beraber çalıştığı anlaşılan bu proje son derece isabetli ve devamı getirilmesi faydalıdır. Üniversitelerin odak alanlarının seçilmesinde bölgenin ekonomik ve insan kaynaklarının durumu, üniversitelerin potansiyeli ve bölge ile üniversitenin ilişki analizlerinin etkili olduğu açıklanmaktadır.

Yerel seçimlerin arifesinde "yerel kalkınma" perspektifinden bu konu çok daha önemlidir. Özellikle nüfusu 700 ile 800 binin altındaki illerde kurulan yeni üniversitelerin belli odaklarının olması, eğitim ile araştırma amaçları bakımından bölge ekonomisi ile doğrudan sağlam ilişkilerinin olması ve yerel kalkınmayı öncelemesi önemlidir. Yerel kalkınmada Büyükşehir belediye başkanları, üniversite, valilik, sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve ticaret odaları, bölgesel ve yerel kalkınma ajansların, İŞKUR, Milli eğitim müdürlüğü ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının şehrin potansiyeli, temel sorunları ile önceliklerini belirleyebilmesi ve imkanlarını bir ortak akılda oluşturabilmeleri hayatidir. Şehrin ortak aklı, ruhu, vicdanı ve kimliği böyle oluşur. Birçok sorunu doğal iletişim yollarında çözülür. Dünyada şehirlerin rekabet ettiği bilinci ve farkındalığı önemlidir.

Üniversite sektör ve sahayla yakından ilişki içinde olarak çözüm ve katma değer sağlayabilecek tasarım ve ar-ge yönü güçlü ürünlerin üretimine liderlik yapabilir. Ayrıca üniversite ve milli eğitim müdürlükleri şehir ve bölgenin ihtiyaç duyduğu insan kaynaklarının planlamasında ve yetiştirilmesinde birinci derecede sorumludur. Sektör ve sahayla ilişki içinde olunursa eğitim programlarının zamanında revizyonu ve mesleki becerilerinin güncellenebilmesi mümkün olur. Üniversitelerde boş kalan öğrenci kontenjan konusuna orta vadede etkili olacak yaklaşım yerel kalkınma perspektifindeki odaklı üniversitedir.

Her bir üniversite kendisini ve mezununu farklılaştıracak alanlarda uzmanlaşmak durumundadır. Odak alanı çay olan Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin bölümleri "çay ve etrafındaki konularda" uzmanlaşmak durumundadır. Makine bölümü çay üretiminde kullanılan makinelerin geliştirilmesi ve sahadaki verimlilik sorunlarının çözülmesine odaklanabilir. İşletme bölümü ise ana işletme dersleri yanında çayla ilgili işletmelerin yönetiminde uzmanlaşabilmelidir. Sosyoloji bölümü, çay kültürü ve çayla oluşan bölge halkı sosyolojisi üzerinde odaklaşabilir. Ekonomi bölümü, çay Türkiye'de ve dünyada çay ekonomisi üzerine her türlü konuyu odağına alabilmelidir. Turizm bölümü, "çay turizmi" kavramı üzerinde odaklaşabilir. Çayla ilgili yeni ürün geliştirilmesi, pazarlama, markalaşma, yatırım ve gelişim için finansal çözümler de üniversitenin odağında olabilir. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.

2018 yılında 4'ü vakıf olmak üzere 20 yeni üniversitenin kuruldu: Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Gaziantep Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Samsun Üniversitesi, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Tarsus Üniversitesi, Trabzon Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi adlarıyla 16 devlet üniversitesi kuruldu.

Yeni kurulan bu üniversitelerin de uygulamalı bilimler, sağlık bilimleri ve teknoloji üniversitesi gibi odaklı ve ihtisaslaşmaya uygun kurulduğu görülmektedir. Sektör bazlı bu yaklaşım yükseköğretim kurumlarının odaklaşmasını ve uzmanlaşmasını destekleyecektir. Bu yaklaşımla devlet, toplum, endüstri ve kurumsal beklentilere daha rahat cevap verebilir. Yeni kurulan üniversitelerin de odaklaşma ve ihtisaslaşma hususundaki stratejik planlarına uygun çabalarının ek bütçe imkanlarıyla desteklenme mekanizmalarının kurulması önemlidir. Aksi takdirde farklılaşma ve odaklaşma olmayacak ve üniversiteler gelirlerini arttırmak için ülkeye artı değer üretmeyen yayılma uygulamalarına yönelecektir.

YÖK Başarı Bursu kapsamında toplamda 47 farklı lisans programı için burs vererek temel ve öncelikli bazı alanlarda öğrencileri başarı odaklı desteklemeye yönelik adımları da bu noktada önemlidir. YÖK'ün bu burs programının bir kısmını Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesinde yer alan veya odaklı kurulan yeni üniversitelerle ilişkisinin kurulması yerel kalkınmaya ve üniversitelerin güçlenmesine lojistik destek olur. Nitekim veterinerlik, tohum bilimi ve teknolojisi, ziraat ve su ürünleri gibi ilan edilen burs alanları ile bu üniversitelerin ihtisas alanları kesişmektedir. Bu noktada kümelenmeye destek sağlanıp bir sinerji oluşabilir. Araştırma üniversitelerine norm kadro çerçevesinde daha fazla insan kaynağı tahsis edilmesi de bu yaklaşımı güçlendirmektedir.

Yeni kurulan ve odaklı ihtisaslaşma hedefi olan üniversitelerin en temel sorunlarından bir tanesi öz kaynaklarını üreten yenilikçi gelir ve yenilikçi finansman kaynak modelleri oluşturabilmektir. Mevcut yükseköğretim anlayışında Kamu, devlet üniversitelerinin tüm giderlerini karşılamaktadır. Kamuya mali olarak neredeyse tamamen bağlı üniversitelerin girişimci, yenilikçi olabilmeleri, bilgi, tasarım ve ar-ge yoğunluklu ticari ürünler üretebilmesi çok zordur. Böyle üniversitelerin şehirlerine katkısı sadece "öğrenci ekonomisi" ile sınırlı olur yerel kalkınmada liderlik rolleri zayıf olur.

Prof. Dr. Atilla Arkan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN