Arama

Prof. Dr. Atilla Arkan
Şubat 12, 2018
Öğretmen seçim süreci ve ücretli öğretmenlerle ilgili düzenleme

Milli Eğitim Bakanlığı Kasım ayında yaptığı açıklamada ücretli öğretmen sayısının 47 bin 825; Aralık ayında yaptığı açıklamada ise bu sayının 39 bin olduğunu açıklamıştı. Ücretli öğretmenler gittikleri derse göre ücret almaktadırlar ve sigorta primleri de buna göre yatırılmaktadır. Yeni zam ile birlikte aylık 120 saat derse giren bekar bir öğretmenin maaşı 1.471,35 TL olmuştur.

Ücretli öğretmen düzenlemesi, şu an torba yasa tasarısı ile TBMM'ye sevk edilmiş olup kabulü ile birlikte Şubat ayında 5 bin öğretmen ataması yapılacaktır. Bu durumda 20 binlik öğretmen alımına 5 bin daha ilave edilmiş olacaktır. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz "Şöyle bir kanuni değişiklik yapacağız: Bizde beş yıl ücretli öğretmenlik yaparak öğretmenlik tecrübesi kazanmış kişilere, üç katı kontenjana girme şartı olmadan mülakat hakkı konusunda bir imtiyaz tanıyacağız. Bu da onların uğradığı kaybı bir nebze giderecektir" açıklamasını yaparak konuyu kamuoyu gündemine taşımıştır. Daha sonra ise yapılan açıklamayla konu revize edilmiş ve açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre:

1- Ücretli öğretmenlerin kadroya alınmasına yönelik belirli sayıda bir kontenjan verilecektir.

2- Başvuru yapan adaylar sözlü sınava alınacak ve bu aşamada elenenler olacaktır.

3- Öğretmenlik alanlarından mezun olmayan ön lisans mezunlarının öğretmen olarak kadroya alınması kesinlikle söz konusu değildir.

4- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarına öğretmen olarak atanacak adayların, atamalarına esas olan alanlar ile mezun oldukları yükseköğretim programları arasındaki uyum ve derslerin ücretleri belirlenirken okutacakları derslere ilişkin çizelgeye göre hareket edilecektir.

5 Şubat 2018 tarihinde, torba yasaya geçici bir madde eklendi. Maddeye göre; 540 gün primi tamamlanan, KPSS'den istenen taban puanı alan ve 657. maddedeki genel şartları taşıyan ve bakanlıkça belirlenecek usul ve esasları taşıyan kişilerin sözleşmeli öğretmen alım sürecinde mülakata katılmaya hak kazanacakları ifade edilmektedir. Fakat alım sayısı 5000'i geçmeyecektir. Torba yasanın geçmesi durumunda Şubat ayında yapılması planlanan atamada ücretli öğretmenlerden bir kısmı sözleşmeli öğretmenliğe geçiş yapabileceklerdir.[1]

Konuyla ilgili kamuoyundan farklı tepkiler gelmiştir. Bazı eğitim sendikaları bunu doğru bulmadıklarını ve KPSS ile atama bekleyenlerin haklarının suistimal edildiğini ifade etmişlerdir. Bazıları ise yapılan anketlerin MEB'in kararını desteklemediğini ve yasanın ücretli öğretmenlere getirdiği kazanımların da belirsiz olduğunu belirtmişlerdir. Sosyal medyada yapılan bazı anketlerde ise, bu düzenlemeye karşı çıkanların olanlarının oranın %79 olduğu söylenmektedir[2]. Yine KPSS ile atama bekleyen öğretmenler, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya kanallarındaki yorumlarında uygulamayı haksızlık olarak nitelendirmekte ve ek 5 bin kontenjanın mevcut alımlara eklenmesi gerektiğini savunmaktadırlar.

Ücretli öğretmenlerden gerekli primi dolduranlar ise, bunun kendileri için bir hak olduğunu ve tecrubelerinin atama bekleyenlerden yüksek olduğunu savunmaktadırlar. Uzun süredir öğretmenlik yaptıklarını, kurum ile öğrencileri tanıdıklarını, mesleğin gerektirdiği beceriler konusunda kendilerini yetiştirdiklerini ve tecrübe kazandıklarını ileri sürmekte ve dünyanın hiçbir yerinde tek bir yöntemle öğretmen alım sisteminin tek bir yönteme dayanmadığını vurgulamaktadırlar. Ayrıca KPSS sonucuyla atama bekleyen öğretmenler gibi, kendilerinin de hükümetten talepte bulunma hakları olduğunu ifade etmektedirler.

DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

Öğretmen kalitesi ve bunu temin için öğretmen seçim modeli, tüm ülkelerin eğitim sistemlerinin en can alıcı konularından bir tanesidir. Eğitim sürecinde, çocukların aldığı eğitimin kalitesini belirleyen en önemli unsur öğretmendir. Türkiye bağlamında konu, KPSS sonucu ile atama bekleyen adaylar, ücretli öğretmenler ve bunların ilişkili olduğu sosyal ağlar çerçevesinde şekillenmiş gözükmektedir. Fakat bu sistem ile seçilen öğretmenlerin liyakatleri, başta öğrenciler olmak üzere eğitim sisteminin tümünü yakından ilgilendirip etkilemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen seçiminde kaliteyi hedefleyerek aday öğretmenlik uygulaması ve seçme imtihanlarında genel kültür-genel yetenek ve eğitim bilimleri sorularına öğretmenlik alan bilgisi sorularını da ekleyerek olumlu adımlar atmıştır. Bu adımlardan aday öğretmenlik uygulaması oldukça doğru ve yerindedir, bu nedenle sahanın şartlarından kaynaklanan sebeplerle bu uygulamayı terk etmek yerine mevcut aksaklıkları giderme ve sistemi yetkinleştirme yoluna gidilmelidir.

Öncelikle ücretli öğretmenlerden sözleşmeli öğretmen seçiminin, nitelikleri adayları bulmak noktasında bir yol olduğunu görmek gerekir. Öğretmen seçiminde öncelikli amaç, bilgili ve öğretmenlik meslek becerileri gelişmiş kişileri öğretmenlik mesleğine intisap ettirebilmektir. Ayrıca öğretmenlik mesleğinin sanatsal bir boyutu da olduğu ve bu sanatın mesleğin icrası ve tecrübe ile gelişebileceği unutulmamalıdır.. Nitekim aday öğretmenlik uygulamasında da bir yandan öğretmen adayının oryantasyonu amaçlanırken diğer yandan da adayın meslek icrasındaki bilgi ve becerileri ölçülerek nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu noktada 540 gün pirim dolduracak kadar ders veren adayların, eğitim sistemini, kurumu, öğrencileri tanıma ve meslekî becerilerini geliştirme bakımından bir kazanım ve referans elde ettikleri düşünülebilir

Ücretli öğretmenler arasından öğretmen adaylarının seçiminde önemli olan, meslekte gösterilen başarıya göre karar verilmesi ve seçme sisteminin buna göre düzenlenmesidir. Seçim sürecinde şu kriterlerden yararlanılabilir: Öğretmen adaylarının girdikleri sınıflardaki öğrencilerin akademik başarı gelişimleri, öğrencilerin derslere devam oranları, adayın kendisinin devamsızlıkları; katıldığı, yaptırdığı veya yönettiği etkinlikler; sınıf yönetimi, ve iletişim becerileri ve öğrenciyi derse motive edebilme yeteneği ile ders anlatırken çağdaş öğretim tekniklerini ne ölçüde kullanabildiği, bu teknikleri kullanırken teknolojik gelişme ve araç-gereçlerden ne ölçüde faydalanabildiği ve son olarak da kendi alanıyla ilgili gelişmeleri ve yeni yayınları ne kadar takip ettiği. İlk dört kriter ve benzerleri hakkında somut veriler Milli Eğitim Bakanlığının veri tabanında bulunmaktadır. Son kriterler hakkında okul müdürünün ve öğretmen arkadaşlarının kanaatleri sorulabileceği gibi ayrıca adaydan örnek ders anlatması da istenebilir. Bu yolla kaliteli öğretmenlerin seçimi hedeflenmelidir. Yoksa tarih bölümü mezunu bir adayın formasyon eğitimi almaksızın İngilizce öğretmeni olması gibi suiistimallerin önü açılmamalıdır. Sonuç olarak seçilen her bir nitelikli öğretmenden, en çok öğrenciler ve sistemin kendisi yararlanacaktır.

Geliştirilecek seçme sistemi ve yöntemi ile öğretmen adaylarının niteliklerini ölçmek ve analiz etmek daha önemli hâle gelecek, böylece öğretmen seçme süreci daha verimli işleyecektir. Önerdiğimiz performansa dayalı bu yöntemle, öğretmen seçiminde çoktan seçmeli sınavların yanı sıra nitelikli öğretmenlik için gerekli başka becerilerin de objektif bir biçimde değerlendirilebilmesi için ilk adımlar atılmış olabilir.

Atilla Arkan


[1] MADDE 80- 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir: "GEÇİCİ MADDE 15- (1) 1/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 9uncu maddesi kapsamında 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında ek ders ücreti karşılığında görev yapmış olanlar; bu görevlerinden dolayı en az 540 gün sigorta primi ödenmiş olması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmenliğe atanabilmek için aranan özel şartları taşımaları, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmamış olmaları ve Kamu Personel Seçme Sınavında Bakanlıkça belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları kaydıyla, bakanlıkça belirlenecek esas ve usûller çerçevesinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde yapılacak sözlü sınav sonuçlarına göre ek 4üncü madde uyarınca öğretmen unvanlı vize edilmiş pozisyonlarda sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilir. Bakanlıkça belirlenecek alanlarda olmak üzere bu kapsamda istihdam edilebilecek sözleşmeli öğretmen sayısı 5.000'i geçemez."

[2] https://twitter.com/kpsscafe

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN