Arama

Kur’an-ı Kerim’i tecvid kaidelerine uygun okumak neden önemli?

İslam’ın direği namaz, namazın direği ise Kur’an’ı Kerim’den bazı ayetleri okumaktır. Peki ama ayetleri okurken belli kuralları gözetmeli miyiz veya kelimelerin telaffuzlarına dikkat etmeli miyiz? Sizler için tecvit ilmi, önemi ve kaideleri ile alakalı derlediğimiz bu seride mümkün olduğunca kısa ve faydalı bilgiler verip, Kur’an’ı Kerim’i daha güzel nasıl ve neden okumalıyız sorularına cevap aradık.

Kur’an-ı Kerim’i tecvid kaidelerine uygun okumak neden önemli?
Yayınlanma Tarihi: 11.11.2020 16:40:36 Güncelleme Tarihi: 31.03.2021 09:37

Kur'an-ı Kerim, Cebrail (as) tarafından Hz. Muhammed (sav)'e indirilmiş, Mushaflara yazılmış, eşi ve benzerinin Allah (cc) haricinde hiçbir kimse tarafından üretilmesi mümkün olmayan, indirildiği günden bu yana mütavatir yollarla nesilden nesile nakledilmiş, en ufak bir tahrifat ya da tahribata maruz kalmadan günümüze ulaşmış, kıyamete kadar korunarak insanlığı doğru ve helale yönlendirecek olan bir kitaptır. Kur'an-ı Kerim'in korunmuşluğu ile ilgili olarak Hicr Suresi'nin 9. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmaktadır: "Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz".

📌Tecvit bilmek neden önemli?

Kur'an-ı Kerim gerek dil örgüsü ve genel yapısı gerek günümüze kadar korunmuş olması itibari ile mucizedir. Müslüman olarak bizler nasıl ki bu mucize ayetler üzerinde düşünüp onları anlamak ve hayatımıza tatbik etmek için çaba sarf ediyorsak Kur'an ayetlerini doğru bir şekilde okuyup harf ve kelimelerinin nasıl doğru telaffuz edilmesi gerektiği konusuna da itina etmemiz gerekir.

Tam da bu noktada bize en çok yardımcı olacak Kur'an ilmi tecvit kaideleri ve mahreç kurallarıdır. Tecvit ilmi sayesinde Kur'an-ı Kerim'i nasıl doğru bir şekilde okuyacağımızı öğreniriz. Tecvit kaidelerine uyarak kelimeleri doğru telaffuz eder, kelime ve ayetlerin anlamını korumuş oluruz. Bakara Suresi'nin 121. ayetinde ise bu konuda apaçık bir teşvik bulunmaktadır: "Kendilerine kitap verdiğimiz ve onu hakkını vererek okumakta olanlar var ya, işte kitaba iman edenler onlardır; ama her kim onu inkâr ederse işte asıl kaybedenler onlardır". Birçok tefsir âlimi söz konusu ayet-i kerimede "hakkını vererek okumak" ibaresinin Kur'an'ı tecvit kurallarına uygun okumak olduğu yönünde tevil etmiştir.

📌Tecvitin tanımı nedir?

Tecvid sözlükte iyileştirme, güzelleştirme, bir şeyi güzel yapma anlamına gelir.

Tecvidin terim anlamı ise şu şekildedir: Harfleri doğru telaffuz ederek bütün harflerin hakkını vermek ve gerekli sıfatları doğru bir şekilde uygulamaktır. Bu tanımda geçmekte olan harflerin doğru telaffuzundan kasıt mahreç bilgisi, sıfattan kasıt ise izhar, idğam, kalkale ve ihfa gibi kedine has okutucu kuralları olan kaidelerdir. Harfin hakkını vermek ise vakıf, vasıl, med ve kasırlara yani duruşlara ve zamana dikkat ederek okumaktır.

📌Tevcit bilmenin hükmü nedir?

Tecvit ilmini öğrenmek Müslüman bir kimsenin görevlerindendir. Çünkü İslam dininin direği namaz namazın direği ise ayet ve surelerdir. Bazen bir harfi yanlış telaffuz etmek bütün manayı değiştirebilir ve bu durum dolayısıyla ibadetimizi de etkiler. Aynı zamanda Müzemmil Suresi'nin 4. ayetinde de Rabbimiz: "Kur'an-ı açık açık tertil üzerine oku" buyurmuştur. Hz. Ali'ye bu ayet-i kerimedeki "tertil" kelimesinin ne anlama geldiği sorulduğunda şu şekilde açıklamıştır: "Tertil, harflerin güzel çıkarılması ve Kur'an okurken durulacak yerlerin bilinmesidir".

📌Tecvit ilmi nasıl ortaya çıktı?

Tecvit kaideleri yalnızca Kur'an ayetleri için uygulanır. Hadisleri, duaları veya şiirleri düz okuyuşla tecvit kurallarını uygulamadan okuruz. Çünkü Cebrail (as) Kur'an ayetlerini Hz. Muhammed (sav)'e tecvitli bir şekilde okumuştur. Daha sonra Hz. Peygamber tıpkı Cebrail'den öğrendiği gibi sahabelere, onlarda kendilerinden sonra gelen tabiin nesline tıpkı Hz. Muhammed (sav)'den öğrendikleri okuyuşu aktarmışlardır.

Ancak İslam âlimleri daha sonra kendilerine nakledilen bu okuyuş biçimini kurallaştırmışlardır. Yani sahabi efendilerimiz ayetleri tecvit kurallarına göre okuyor ancak okuyuşları sırasında kalkale, idğam veya ihfa uyguladıklarının farkına varmıyorlardı. Çünkü Hz. Peygamber (sav) onlara Cebrail (as)'den duyduğu okuyuşu aktarmıştı ancak henüz kurallar ve bu kurallara isimler konulmamıştı. Dolayısıyla tevcit nazari bir ilim olmayıp semaidir ve ileriki dönemlerde sistematik hale gelmiştir.

Tecvit ilminin ana konularından biri med bahsidir. Med uzatma anlamına gelir. Hangi durumlarda med sebebi ortaya çıkar, med çeşitleri nedir, ne kadar uzatmak gerekir, medlerin hükmü kalkar mı kalkarsa ne zaman kalkar hep birlikte bu sorulara cevap arayalım…

  1. Medd-i Tabi'

Doğal uzatma anlamına gelir. Kur'an'ı Kerim'de en sık rastlanan tecvit kurallarından biridir.

Med yani uzatma harfleri toplamda üç adettir. Bunlar: elif, vav ve ye harfleridir.

Med harflerinden elif harekesiz yani sükun olursa ve kendinden önceki harfin harekesi üstün olursa harf bir elif miktarı uzatılarak okunur.

*Örneklerin Türkçe okunuşu parantez içinde belirtilmiştir.

Aynı şekilde vav harfinin kendisi sükun, öncesindeki harfin harekesi ötre ise o harf bir elif miktarı uzatılarak okunur.


*Örneklerin Türkçe okunuşu parantez içinde belirtilmiştir.

Ya harfine gelecek olursak kendisi harekesiz, önceki harf esre almış olursa o harf bir elif miktarı uzatılarak okunur.


*Örneklerin Türkçe okunuşu parantez içinde belirtilmiştir.

Bir elif miktarı uzatmadan kasıt işaret parmağının bir defa indirilip tekrar kaldırılması arasında geçen sürenin toplamıdır. Buna bir tam nota ölçüsü müddeti miktarınca da uzatılır diyebiliriz.

UNUTMAYALIM!

Medd-i Tabi bulunan kelimeden sonra sükunlu veya şeddeli bir kelime gelirse meddin hükmü kalkar, uzatmadan normal bir şekilde okunur.


*Örneklerin Türkçe okunuşu parantez içinde belirtilmiştir.

Tecvit kaideleri serimize diğer tecvit kurallarını açıklayarak devam edeceğiz…

Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasında Kur'an okumak için buraya tıklayın.

FİKRİYAT

SÜMEYYE ALI JABER

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN