Dünya tarihine yön vermiş demiryollları
Bacasından tüten dumanı gördüğünde hasretin bittiğini ya da mektubun geldiğini, bir göç olduğunu anlayan insanlar... Raylarında oynayan çocuklar... Tren dediğimizde birçoğumuzun gözünde canlanır bu türküler. Ancak başka bir yönüyle demiryolu, medeniyetin gelişmesi, zaman içerisinde ulaşım ve taşımacılığın artması demekti. Anadolu topraklarımızda da uzun zaman boyunca kullandığımız bu yol, dünyada yeni olaylara sebep olmuş, dünya tarihini de değiştirmişti. İşte, bizim dünyamıza yön vermiş demiryolları...
II. Abdülhamid kesin kararını vererek 2 Mayıs 1900 tarihinde yayımladığı bir irade ile inşaata başlanmasını emretti ve inşaat 1 Eylül 1900 tarihinde yapılan resmî bir törenden sonra başladı. İlk aşamada Şam'dan Mekke'ye ulaşması planlanan demiryolu hattının ileride Akabe ve Cidde'ye bağlanması, hatta Yemen'e kadar uzatılması düşünülmüştü.
Şüphesiz Osmanlı Devleti'nin askeri etkinliğinin artması siyasi otoritenin de bölgede güçlenmesine yardım edecekti. Yalnız savaş ve isyan durumlarında değil normal zamanlarda da Hicaz ile Yemen'e asker ve mühimmat sevkiyatı demiryoluyla yapılacak, böylece Süveyş Kanalı'na duyulan ihtiyaç ortadan kalkacaktı.
Ancak kamuoyuna yapılan açıklamalarda projenin askeri ve siyasi yönünden ziyade dini amacı ön plana çıkarılıyordu. Hicaz hattı, büyük zahmet ve meşakkatlerle yapılabilen hac yolculuğunu kolaylaştırarak, büyük bir dini hizmete vesile olacaktı; çünkü Suriye'den Medine'ye yaklaşık kırk, Mekke'ye elli gün süren uzun ve bedevilerin saldırıları sebebiyle tehlikeli olan yolculuk dört beş güne inecekti. Üstelik demiryolu, hacıların gidiş geliş masraflarını öncekiyle kıyaslanamayacak derecede azaltacak ve bu durum yakın gelecekte hacıların sayısını da arttıracaktı.