Arama

Veysel Kurt
Eylül 21, 2017
Barzani Referandumdan Vazgeçer mi?

Barzani yönetiminin aylar öncesinden ilan ettiği referandum günü yaklaştıkça müzakereler, pazarlıklar ve pozisyon almalar da hız kazanıyor. Kamuoyu da "Barzani yönetiminin referandumdan vazgeçip vazgeçmeyeceği" sorusuna kilitlenmiş durumda.

Türkiye ve İran referanduma karşı olduklarını en üst düzeyde açıkladılar. ABD'nin pozisyonu ise ikircikli. Ne Barzani yönetimine ne de diğer aktörlere güven veren bir mahiyete sahip. Barzani'ye referandumun ertelenmesi için yaptıkları teklifin reddedilmesi üzerine önce sessizliğe büründü. Az önce ise Dış İşleri Bakanlığı bir açıklama yayınladı. Bu yeni açıklama söz konusu ikircikliği gidermeye yetmiyor.

ABD'nin bu tavrı Barzani'yi Türkiye ve İran'a karşı korumasız bırakabileceğine dair yorumlara neden oldu. Bu abartılı bir yaklaşım. ABD'nin referandumun kendisine değil, zamanlamasına karşı olduğu biliniyor. Burada ortaya çıkan soru, Türkiye ve İran'ın birlikte kararlı duruşları karşısında ABD'nin Barzani'yi ne kadar sahipleneceği sorusudur. Daha doğru bir ifadeyle ne yapabileceği sorusudur.

Türkiye ve İran'ın Barzani yönetimine karşı elinde tuttuğu kozlar azımsanacak düzeyde değil.

İran yetkili ağızlardan bağımsızlık referandumunun gerçekleşmesi durumunda bütün kapıların kapanacağını ve bölgeyi izole edeceklerini duyurdu. Dile getirilmese de İran'ın silahlı örgütler üzerinden sert güç kullanması da uzak ihtimal değil. Kaldı ki geçtiğimiz günlerde Haşdi Şabi'nin Kerkük'e girdiğine dair haberler gelmeye başladı.

Türkiye'nin de benzer bir tutuma sahip olduğu biliniyor. 22 Eylül'deki MGK zirvesinden çıkacak olası tedbirler de benzer bir mahiyete sahip olacak. Habur sınır kapısının kapatılması, hava sahasının kapatılması, ticaretin minimum düzeye indirilmesi, güvenlik anlaşmalarının askıya alınması hatta petrol akışının durdurulması akla gelen tedbirlerden bazıları. Habur sınır kapısı civarında başlayan askeri hareketlilik de bu tedbirlerin sert güçle desteklenebileceği ve her türlü senaryonun masada tutulduğuna işaret. Bu tedbirlerin Türkiye'ye maliyetleri de olacak tabi ki. Ancak Türkiye bu maliyetleri kolaylıkla ikame edebilir ya da katlanabilir. IKBY'nin Türkiye ve İran'ın kararlı yaptırımlarını telafi etmesi ise oldukça zor. Petrolü Hayfa limanı üzerinden pazarlaması bu maliyetleri karşılaması için yeterli olmayacaktır.

Gelelim ABD'nin ikircikli tutumuna. Her şeyden önce ABD'nin bölgede ciddi bir Kürt siyaseti var. Mevcut statükoyu değiştirerek Ortadoğu düzenini güncelleme stratejisini bu siyaset üzerinden gerçekleştirmekte. Bağımsızlığı destekliyor olması bu siyasetin bir parçası. Barzani'nin referandum ısrarını kamuoyu önünde sahiplenmemesi, hatta buna karşı açıklamalar yapması demek, mevcut siyasetini değiştirdiği anlamına gelmiyor. Ciddi bir kırılma yaşanmadığı sürece değiştirmeyecek de. Ancak bölgeye dair bütün stratejisini referandum ısrarına kurban etmesi de beklenemez. Ortadaki soru Barzani'nin iktidarda tutunamaması durumunda bu süreci hangi aktörlerle götüreceği sorusudur.

Bu tablo karşısında Barzani farklı mesajlar veriyor. Bir yandan kararlı bir duruş görüntüsü çiziyor. Son on günde ise 'bağımsızlığın yerini hiç bir şeyin tutamayacağı' pozisyonundan iyi bir alternatif beklentisine evrildi. ABD Dış İşlerinden yapılan son açıklamaya bakılırsa bu alternatif seçenek de masada. İçeriği açıklanmasa da alternatif seçenek merkezi hükümetle yaşanan ihtilaflı konuların yeniden ele alınacağı ve ABD ile BM'nin garantörlük üstleneceklerine dair işaretler taşıyor. Barzani'nin de bu seçeneği kabul etmesini bekliyorlar.

Barzani ise daha önce de bu tür sözlerin verildiğini ve fakat tutulmadığı noktasında direterek pazarlığı yükseltiyor. Bu tutumunu son dakikaya kadar koruyacaktır da. Ancak bu tablo karşısında referandumu ertelemesi ve kazanımlarını iktidarını yeniden güçlendirmeye yönelik bir kampanyaya tahvil etme ihtimali yüksek duruyor. Aslında kendi geleceği için en rasyonel seçenek de bu.

Veysel Kurt

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN