Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Ağustos 3, 2017
Çocuklara Mahremiyet Eğitimi

Değerli okuyucum.

Bundan önceki yazılarımızda, ailede mahremiyet eğitimi konusunun öncelikle eşler arasında sağlıklı bir eğitim-öğretim iletişimiyle var olması gerektiğinden söz etmiştik. Bu eğitimin temelinde de "kişilik haklarına saygı" anlayışının bulunması gerektiğini yer yer vurgulamıştık. Bugünkü yazımızda aile ortamında çocuklara verilecek mahremiyet eğitiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini maddeler halinde ele almaya çalışacağız.

Zaman zaman basında yer aldığı üzere, çocuklara yönelik istismar ve taciz haberlerine maalesef şahit olmaktayız. İstismara ve tacize yeltenen yahut bunu gerçekleştiren kötü niyetli ve kötü karakterli kimselere fırsat vermeme adına, çocukların ilk yıllardan itibaren aile içinde bir mahremiyet eğitimine muhatap olması; bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi bakımından son derece önemlidir. Konuyla ilgili uzmanların ortak görüşü de, "çocuğun sağlıklı ve yeterli bir şekilde zaman ve zemin gözetilerek bu eğitimi almasının şart olduğu" yönündedir. Bu eğitimin öncelikle ve özellikle anne babalar sonra da birinci derecede yakın akrabalar tarafından verilebileceğini söyleyebiliriz. Bazen tatlı bir muhabbet eşliğinde dede veya anneanne de erkek ve kız torunları için pekâlâ bir öğretici-eğitici olabilir. Esas nokta, bu eğitimi verecek kişilerin bilgili ve başarılı iletişim kurabilen kimseler olmasıdır. Bunun altını çizerek, işin bilgi kısmına yönelik aktarımlara geçebiliriz.

Mahremiyet eğitiminin, "hak ve sorumluluk sahibi olduğunu bilmek, kişilik haklarına saygı duymak, başkalarının gizli ve özel alanlarının onun şahsına ait olduğuna inanmak" gibi hususları kapsamakla birlikte konu çocuklar olunca buna bir de "cinsiyet eğitimini" eklemek gerekmektedir. O halde mahremiyet eğitiminin içinde, yeri ve zamanı geldiğinde cinsiyet eğitimine de yer vermek icab eder. Çünkü bu eğitimin verilmesi çocuğun ruhsal ve cinsel açıdan korunması adına da çok önemlidir.

Aşağıdaki maddeler, özetle çocuklara mahremiyet eğitiminde dikkat edilmesi gereken hususları ihtiva etmektedir.

  1. Bebeklik Döneminden İtibaren Çocuğun Özel Alanlarına Saygılı Olmak

Uzmanlar, çocukların iki yaşından itibaren etrafındaki kişilerin farkında olduğu, bu arada cinsiyet farkını da ayırt edebildiği tespitinde bulunmaktadırlar. Dolayısıyla bebeklik yaşlarından itibaren ilk çocukluk yıllarında dikkat edilecek bazı noktalar vardır. Sözgelimi altını temizlerken/bezini değiştirirken bunu başkalarının yanında yapmamaya çalışmak, çocuk eğitiminde mahremiyete saygı adına önemli bir hassasiyet göstergesidir. Altı temizlendiğinde bunun için bir mekân değişikliğini fark eden çocuk, bu değişikliğin ona ait "özel" bir durumdan dolayı gerçekleştiğinin de farkında olacaktır. Yine küçük yaştan itibaren çocukları başkalarının yanında soyundurup giyindirmemek, çocuğun mahremiyetine bir başka saygı ifadesidir. Küçük yaşlardan itibaren banyo yaptırırken çocuğu iç çamaşırıyla yıkamak, iç çamaşırını çıkarırken ona bakmamak suretiyle özel alanına saygı gösterdiğimizi hissettirmek de çocuklarda mahremiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Altı-yedi yaşlarından sonra banyoda çocuğa kendi mahrem alanını kendisinin temizlemesine fırsat tanımak da mahremiyet duygusunun gelişimi açısından olumlu bir uygulamadır.

Burada eklenmesi gereken bir konu daha vardır. Bebeklik çağından itibaren çocuklar bezlenirken, altı temizlenirken çocuğun mahrem bölgelerini aşırı baskı uygulayarak silmemek gerekir. İlaç veya krem sürme durumunda bu işi abartıya kaçmadan yapmalıdır. Özellikle, çocuğun mahrem bölgelerini göstermesini istemek, şaka konusu yapmak, dokunmaya çalışmak çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça sakıncalıdır. Çünkü böyle bir davranış, çocuğun özel alanlarının ihlalidir. Çocuk bu şekilde hem mahremiyet ihlaline uğramış olur, hem de başkalarının özel alanları söz konusu edilerek onlara da şaka yapılabileceği inancını taşımaya başlar. Ayrıca onun, kendisini kötü niyetli yabancılardan koruması konusunda etkisiz kalmasına yol açabilir. Neticede çocuk, bir başkası onun özel alanına dokunmak istediğinde bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunun ayrımını yapamayabilir. Bu sebeple bahsi edilen konularda son derece duyarlı ve dikkatli davranılması ve bu yönde bir eğitim verilmesi gerekir.

Bu başlık altında son olarak şunu da ifade etmeliyiz. Özellikle anne baba, çocuğun görmeyeceği bir alanda giyinip-soyunmaya özen göstermelidir. Bunu bizzat gerçekleştiren ebeveynin, çocuğa başkalarının önünde elbiselerini çıkarmaması, giyinip soyunmaması gerektiğine dair periyodik olarak -ayda birkaç defa tekrar ederek- telkinde bulunmalıdır. Bu hatırlatmalar, çocuk için meselenin önemini anlama, kabullenme ve sağlıklı bir mahremiyet duygusuna sahip olabilmesi adına önemlidir.

  1. Tuvalet Eğitimini Özenle ve Dikkatle Vermek

Çocuğun iki yaşında tuvalet alışkanlığını kazanması ve en geç dört yaşında tuvalet sonrası temizliğini bizzat kendisinin yapabilmesini öğrenmiş olması beklenir. Bu yönde anne-baba ilgili yaş dönemlerini dikkate alarak çocuğa tuvalet eğitimini vermeye başlayabilir. Bu eğitimin bir parçası olarak tuvalette yalnız olunması; tuvaletini başkalarının görmeyeceği bir şekilde yapması gerektiği de çocuğa anlatılmalıdır. Anne-baba belirlediği bu kurala kendisi uyduğu takdirde, çocuğun da bu kuralı öğrenmesi kolaydır.

Yine ilk çocukluk yıllarında çocuğun oturak (lazımlık) kullanması söz konusu olabilir. Böylesi durumlarda bu oturak, mahremiyet eğitiminin bir parçası olarak tuvalet veya banyoda kullanılmalı ve hiçbir zaman evde ortak kullanım alanlarına konulmamalıdır.

  1. Başkalarının Odasına İzin Alarak Girmek Gerektiğini Öğretmek

Çocuklara dört-beş yaşlarından itibaren, eğer anne-babanın odasının kapısı kapalı ise girmek için mutlaka kapıyı çalması ve izin alarak girmesi gerektiği öğretilmelidir. Çünkü bu oda anne-babanın özel alanıdır ve özel alanlara girişte izin alınmalıdır. Çocuğun da kendisine ait bir odası var ise buraya girerken kapısının çalınması ve izin istenmesi çocuk için iyi bir örnek olacaktır. Şayet çocuk odaya izinsiz girerse bunu hoşgörüyle karşılamamalı ve ona, "Bu şekilde izinsiz girmen doğru değil. Odada giyiniyor olabilirim. Kapı kapalı olduğunda mutlaka tıklatarak izin istemelisin" şeklinde açıklama yapılmalıdır. Bu kararlı tutum çocuğun bu hususta bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi adına önemlidir.

Konuyla ilgili bir ayette de Allah Teâlâ tarafından şöyle buyurulmaktadır: "Ey müminler! Hizmetçileriniz ve ergenlik çağına girmemiş çocuklarınız günün üç vaktinde yanınıza gelmek (odanıza girmek) için sizden izin alsınlar. Bu vakitler, sabah namazından önce, öğleyin sıcak sebebiyle elbiselerinizi çıkarıp dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve (geceleyin) yatsı namazından sonra yatmak üzere odanızda bulunduğunuz zamandır." (Nur, 54)

Kıymetli okuyucum.

Çocuklara mahremiyet eğitimi hususunda bir-iki hususa daha kısaca temas ederek sözlerimizi tamamlayalım. Çocuğun belirli bir yaştan sonra anne-baba ve kardeşler ile yataklarının ve odalarının ayrılması da mahremiyet eğitiminin bir parçasıdır. Genellikle uzmanlar, bebeğin iki yaşına kadar anne babasıyla aynı odayı paylaşmasında bir sakınca görmezler. Bu yaştan sonra ise mümkünse odasını ayırmayı tavsiye ederler. Şayet kaygı, korku gibi birtakım psikolojik sorunlar yaşıyorsa bunlar bir uzman yardımıyla mutlaka giderilmelidir. Altı-yedi yaşlarından itibaren de oda sayısı imkan veriyorsa kız ve erkek çocukların yataklarının ayrılması uygun olacaktır. Bu mümkün değilse bile aynı odada bir özel alan oluşturulması tavsiye edilmektedir.

İlkokula başlamasıyla birlikte okul malzemelerini, diğer özel eşyalarını ve çamaşırlarını koyabileceği çekmece veya sepetlerin çocuğa tahsis edilmesi de mahremiyet eğitimi adına önemli bir uygulamadır.

Netice olarak şu ifade etmeliyiz ki, doğru ve yeterli bir mahremiyet eğitimi alan çocuk öncelikle hak ve sorumluluk duygusuna sahip olur. Böylece hem kendi özel alanını bilir ve bu alanını korur; hem de başkalarının özel alanlarına saygı gösterir. Bu durum, aynı zamanda onun sağlıklı bir kişilik gelişimine de zemin hazırlar. Unutmayalım! Yaşanmasını hiçbir zaman temenni etmediğimiz birtakım olumsuz hadiselerden çocukları korumanın ilk adımı onlara mahremiyet eğitimi vermektir.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN