Arama

Batı’nın ‘felaket’ dediği fetih dünyayı aydınlığa kavuşturdu

Batılılar Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri ve son Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul’un fethini tarihlerindeki en büyük felaketlerden biri olarak gördü. Halbuki İstanbul’un fethi dünyayı yepyeni ve aydınlık bir çağa kavuşturdu.

Batı’nın ‘felaket’ dediği fetih dünyayı aydınlığa kavuşturdu
Yayınlanma Tarihi: 15.6.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 16.06.2017 12:53

Fatih'in İstanbul'u 29 Mayıs 1453'te fethi Hristiyan dünyası açısından büyük bir mağlubiyetti. Unutmamamız gereken en önemli şeylerden biri İstanbul'un dini ve tarihi açıdan Batılılar için önemidir.

HRİSTİYAN DÜNYASI İNANMADI

İstanbul'dan kaçanların Ege'deki adalara varmasından sonra, İstanbul'un düştüğü haberi her tarafa yayıldı. Mektuplar yazılarak hızlı gemilerle Venedik senatosuna ve Papa'ya gönderildi. 29 Haziran akşamı haber İtalya'ya ulaştı. Mektup senatoda okunduğunda salonu derin bir sessizlik kapladı. Senato üyeleri korku ve şaşkınlık ile birbirlerine baktılar. Ağıtlar, çığlıklar birbirini takip etti. Kimisi saçını başını yolarken, kimisi de göğsünü yumrukluyordu.

Hristiyan dünyası bugün bile atlatamadığı bir şoka girmişti. Kimse bu duruma inanamıyordu. Bazıları Bizans'ın yardımına gidilmediği için Avrupa'daki Hristiyan devletleri suçlarken, bazıları da Bizanslılar'ın işledikleri günahların sonucunda bunların olduğunu ifade ediyordu.
Hristiyanlar İstanbul'un Türkler'in eline geçmesini Romalıların Kudüs'ü yakıp yıkması, Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmesi ve dünyanın sonu gibi insanlık tarihindeki büyük felaketlerden birisi olarak algıladı.

Haber yayıldıkça her yerde yeni bir Haçlı seferi düzenleme fikri hakim oldu. Haber Papa'ya ulaştığında, Papa V. Nicolas, "Hristiyanlığın utancıdır bu!" diye bağırmıştı. En başta Papa olmak üzere birkaç yıl heyecanla birlik sağlamaya çalışıldıysa da, bir sonuca varılamadı.

İtalya'dan Sırbistan'a herkes sıranın kendilerine geldiğine inanıyor ve korkuyordu. Vaizler şehir şehir dolaşarak halka durumu duyurdu. İnsanların günahları yüzünden Doğu Roma'nın başkentinin Türkler'in eline geçtiği, eğer insanlar dine dönmezlerse Fatih'in Roma'ya kadar geleceğini anlattı.

AĞITLAR YAKTILAR

İstanbul'un Türkler'in eline geçmesi Hristiyan dünyasında ağıtlar yakılmasına sebep oldu. Bir Venedik şiirinde Hristiyanlığa şöyle sesleniliyordu: "Ağıtlar yaksın, korkunç düşüşüme gökyüzü ve bütün Hristiyanlar! Bu ne biçim kader? Hristiyanlar'ı körleştiren günahım ne benim? Felaketin bana yaklaştığını görmedi mi onlar?"

Bir diğer anonim çağrıda da Hristiyanlar bir araya gelmeye çağrılıyordu: "Her şeye kadir Tanrım! Lütfunla Hristiyanlığa güç ver! Barış ve birlik sağla! Ne Yunanistan'da ne Asya'da ve ne Avrupa'da tek bir Türk kalmayana kadar kovalamamız için bize büyük bir ordu kurmayı nasip et!".

YENİ VE AYDINLIK ÇAĞ BAŞLANGICI

İstanbul'un fethi, Türkler'in daha önceki tarihlerinde eşine rastlanılmayan, dünya siyasetine yön veren bir imparatorluğun kuruluşuna vesile olacaktı. Artık bir çağ kapanmış ve yeni bir çağ açılmıştı.

İstanbul'un fethi genç padişaha sonsuz bir kudret ve otorite sağlamıştı. Osmanlı Devleti bu fethin getirdiği büyük prestijle İslam dünyasının en parlak devleti haline geldi. Fatih, fetihten aldığı kuvvetle Osmanlı'yı dünyanın en büyük devletlerinden biri hâline getirdi. 16. yüzyılda Osmanlı'nın bir dünya gücü hâline gelmesi, Afrika'da ve Güney Asya'da Endülüs felaketine uğramak üzere olan Müslümanlığı yok olmaktan kurtardı.

Balkanlar'da Ortodoksluğu yaşattı. Avrupa'da Protestanlığın yayılmasını sağladı. Osmanlı Devleti, dünyanın birçok yerinde mazlumların sesi ve kurtarıcısı oldu.

Erhan AFYONCU / Sabah

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN