Arama

  • Anasayfa
  • Tarih
  • Matematik tarihinin en korkunç cinayeti: Hypatia

Matematik tarihinin en korkunç cinayeti: Hypatia

Bundan tam 1600 yıl önce Yunan medeniyetinden bir ses yükseldi: “Bilim dünyasında kadının yeri yoktur.” Bir zamanlar İskenderiye şehrinde yaşayan Hypatia, günümüze dek eserleri elimize ulaşmış ilk kadın matematikçidir. Hypatia, Hristiyanlık dünyasının yüz karası olarak anılan bir olay sonucu tarihin tozlu sayfalarına karıştı. İşte onun vahşetle biten hikâyesi...

Matematik tarihinin en korkunç cinayeti: Hypatia
Yayınlanma Tarihi: 18.8.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 18.08.2018 13:17

"Hayat gizemlerin çözülmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz. Kapımızın önündeki şeyleri anlamaya çalışmak, daha ötelerde yatanları anlamak için en iyi hazırlıktır."

İSKENDERİYE

İskenderiye, Roma İmparatorluğu'nun başkentten sonraki ikinci büyük kentiydi. İskenderiye kütüphaneleriyle, üniversitesiyle ve kozmopolit kültürüyle meşhurdu. Astronominin, matematiğin, fiziğin ve tıbbın ilk adımları burada atılmıştı. Ünlü gök bilimci Carl Sagan, İskenderiye kütüphanesi için şunları söyledi. "Eğer zamanda geriye gidebilseydik, ilk geleceğim yer burası olurdu." Burada doğan ve ölen Hypatia'nın cinayeti bölgenin en önemli ticaret, kültür ve bilim merkezi olan İskenderiye'nin ününü yok edecekti. Hypatia bu sönüşün bir simgesi olmuştu.

İSKENDERİYE'DE KÜLTÜR VE BİLİMİN ÖLÜMÜ

''Bağnazlığın kurbanı bu genç kadın vahşi erkekler tarafından yok edildi. Aydınlık, eşit bir dünya için onun adını anmadan olmaz...''

Voltaire

Hypatia, Yunan dilinde "en yüce", "ana", "baş kadın", "güzel kadın" demektir. 355 yılında doğduğu tahmin edilen Hypatia'nın ailesi kentin ileri gelenlerindendi. Hypatia'nın babası olan Theon, İskenderiye Üniversitesi'nde matematik hocasıydı. Böylece Hypatia'nın bilimle tanışması erken oldu. Genç yaşlarında soru sormaya, araştırmaya ve sorgulamaya başladı. Hypatia'nın eğitiminde babasının katkısı büyüktür. Özellikle babasının "Düşünceleri sorgula, düşün ve süz…" üçlemesi ile kızının zihnini genişletti. Günün belli saatleri spora ayırarak sadece zihinsel değil bedensel gelişiminede önem verdi. Seneler sonra Hypatia babasından öğrendiklerine şöyle yazdı; "Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye öğretmekten daha korkunç bir şey olamaz. Çocuk aklı bunları kabul eder ve çocuk yanlış şeylere inanır. Bu yanlış inançlardan arınmak çok zor olur, uzun yıllar alır. İnsanlar boş inançlara bir gerçekmiş gibi inanıp uğruna dövüşürler. Hatta boş inançlar uğruna daha fazla dövüşürler, çünkü boş inanç öylesine elle tutulmazdır ki çürütülmesi neredeyse olanaksızdır."

"O insanlara yukarıdan bakmaz, yolda başı dik yürür ve üstünde taşıdığı gri cübbesiyle insanları selamlardı."

Hypatia büyüdüğünde dünyayı dolaştı. Birçok ünlü filozoftan ders aldı. Bu seyahati sırasında matematikçi olarak ünlendi. İskenderiye'ye geri döndüğünde öğretmen olarak göreve başladı. Avrupa'dan, Asya'dan ve Afrika'dan öğrenciler Hypatia'nın öğrencisi olmak için akın akın İskenderiye'ye geldiler.

Hypatia'nın matematik üzerine birçok eseri vardır. Maalesef bu kitaplardan günümüze birkaç parçası kalabilmiştir. Çoğu İskenderiye yangınında ve Serapis tapınağının yağmacı halkı tarafından yakılmıştır. Diofantos'un astronomi üzerine çalışmalarına katkıda bulunan bir yapıtının parçaları 15'inci yüzyılda Vatikan kitaplığında bulundu. Ayrıca "Apollonius'un Konikleri Üzerine" adlı bir kitabı olduğu biliniyor. Hypatia'dan bu konuyu işleyen tek filozoftur. Ta ki Descartes, Newton, Leibniz'e dek. Bunun dışında su arıtmada, denizcilikte kullanılan çeşitli buluşlarıyla ünlüdür.Hypatia öylesine ünlüydü ki, "İskenderiyeli filozof" isimli mektuplar doğrudan kendisine verilirdi.

ÖĞRENMENİN VE ÖĞRETMENİN SEMBOLÜ

"Bu dünyanın büyüklerinin bana gösterdikleri saygıyı, sadece başkalarına yardım etmek için kullandım. Büyük insanlar sadece araçtır."

Hypatia

Hypatia, kendini yeni Platoncu geleneğine ait kabul ediyor ve öğrencilerini etkisinde yetiştiriyordu. Bu geleneğin bilimsel düşünceyi temel alması, dönemin dini olan Hristiyanlığın temelleriyle ters düşüyordu. MS 412 yılında İskenderiye Patrikhanesi'nin başına, sofu bir Hristiyan olan Kiril atandı. Kiril, Hypatia'nın düşüncelerini Hristiyanlığa ve onun yayılmasına karşı bir tehdit olarak gördü.

Kiril yalnızca dinsel gücü değil, siyasi gücü de eline geçirmek istiyordu. Kiril, Hypatia'yı kullanarak Vali Orestes'i zayıflatmak istiyordu. Hypatia'nın kara büyüyle uğraşan bir "cadı", "şeytan" ve "dinsiz" olduğu dedikodularını yayarak halkı kışkırtmaya başladı. Hypatia'yı ortadan kaldırmak için özellikle onun kadın olmasını kullanan Kiril, İncil'den alıntılar yaparak kadın düşmanlığını kışkırttı.

"Kadın sessizliği ve uysallığı öğrenmelidir. Kadının ne ders vermesine ne de erkeğin üzerinde yetki sahibi olmasına izin vereceğim. Suskun olacak ve sessiz kalacaktır çünkü önce Âdem, sonra Havva yaratılmıştır".

Kiril


Kışkırtmacaların da yardımıyla, çapulcular, işsizler, cahiller Hıristiyan olmayan Hypatia'ya karşı kızıştırılır. Hypatia canice katledildi. Kiril, halka Hypatia'nın linç edilmediğini, Roma'da olduğunu söyledi. Kiril, İskenderiyeli halkı kandırmış olsa da tarihi kandıramadı.Hypatia'nın katledilişi hakkında bugün en güvenilir kaynak, bir Hristiyan olan Socrates Scholasticus'un 439'da yazmayı tamamladığı "Historia Ecclesiastica" adlı eseridir:

"…Hypatia'nın sık sık Vali Orestus ile görüşmesi Hristiyanların hoşuna gitmiyordu. Hypatia'nın, Vali Orestus ile Piskopos Cyril'in uzlaşmasını engellemeye çalıştığı düşünülüyordu. Böyle düşünen bir grup bağnaz, Peter adındaki çete liderleri ile birlikte Hypatia'nın evinin önünde pusuya yattılar ve onu beklemeye başladılar. Hypatia eve geldiğinde ise onu kaçırıp Caesareum adındaki bir kiliseye götürdükten sonra tamamen soydular. Ardından onu taşlayarak öldürdüler. Daha sonra Hypatia'nın parçalanmış bedenini alıp Cinaron adındaki bir yerde yaktılar…"

Rönesans döneminin ressam ve mimarı Raffaello Sanzio, Atina Okulu isimli ünlü tablosunda Hypatia'yı da resmetti. Hypatia'nın ölümünün üzerinden yaklaşık 1000 yıl geçmiş olmasına rağmen, o dönemde kilise Raphael'in Hypatia'yı resmetmesini engellemeye çalıştı.

HYPATIA OLMASAYDI ÖKLİD'İN YAZDIĞI "ELEMENTLER" ADLI ESER OLMAZDI

Hypatia İskenderiye'deki okulunda matematik derslerinde geometriye çok önem vermiş ve tek el yazması olan Öklid'in kendi yazdığı eseri öğrencilerine vererek çoğalttı. Hypatia'nın matematiğe katkıları yadsınamayacak kadar fazladır. Özellikle aritmetik ile ilgili yaptığı çalışmalar 13 ciltten daha fazladır. Kendi adıyla anılan ayın üzerinde bulunan "Hypatia Krateri" onun gözlemlerine atfedilen hatta kendisinin keşfettiği fakat belgeleyemediği bir alandır. Hypatia'nın ölümünden sonra kapatılan Platonculuk Okulu İskenderiye'nin çöküşüne neden oldu. Bilim ve sanattan yoksun bir kent haline gelen İskenderiye bir süre sonra savaşlarla yok oldu.


Geriye sadece "Astronominin Kanunları" adlı kitabı ve birçok eser üzerine, aralarında babasıyla da birlikte yaptığı düzenleme ve yorumları kaldı. Günümüzde ise 2009 yapımı Hypatia'nın hayatını gözler önüne seren Agora filmi yapıldı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN