Arama

  • Anasayfa
  • Tarih
  • Çanakkale’nin gizli kahramanı: Yüzbaşı Yusuf

Çanakkale’nin gizli kahramanı: Yüzbaşı Yusuf

Gelibolu Yarımadası’ndaki bütün savaşlarda görev alan Yüzbaşı Yusuf’un hayatı, mektupları vasıtasıyla belgesel oldu. Zaferin 103'üncü yıldönümünde yayınlanacak belgeselin yönetmeni Mesut Gengeç, “Geriye kalan 94 mektubundan yola çıkarak Çanakkale’nin gizli bir kahramanını anlattık” dedi.

Çanakkale’nin gizli kahramanı: Yüzbaşı Yusuf
Yayınlanma Tarihi: 16.3.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 16.03.2018 10:32

Kara muharebelerinin başladığı 25 Nisan 1915 günü İkiz Koyu'na İngilizlerin yaptığı çıkarmayı ilk fark eden ve 250 kişilik birliğiyle 2 bin 500 kişilik düşman birliğini durduran, 25 Nisan 1915'te ise şehit düşen 7.Bölük Komutanı Yüzbaşı Yusuf Kenan'ın hayatı belgesel oldu.

Çekimleri Çanakkale, İstanbul, Mersin, Ankara ile İzmit'te gerçekleşen belgeselin yönetmenliğini Mesut Gengeç, senaristliğini Bülent Günal üstleniyor. Yüzbaşı Yusuf Kenan'ın Balkan Savaşı, Trablusgarp Savaşı ve Çanakkale Savaşı'nda görev yaptığını belirten Gengeç, "Bizzat torunları tarafından verilen 94 mektuptan yola çıkarak bir ailenin cephe gerisinde yaşadıklarını anlattık" dedi.

İLK KEZ KULLANILDI

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteklediği belgesel 45 dakikadan oluşuyor ve 34 yaşında şehit düşen Yusuf Kenan ile eşi Zehra Hanım arasındaki asırlık mektuplara ışık tutuyor. Yusuf Kenan ile Zehra'nın hikâyesinin gün yüzüne çıkaran mektuplar belgesel olmadan önce Bahçeşehir Üniversitesi tarafından kitaplaştırılmış. Bu mektupların ortaya çıkmasını sağlayan kişinin savaş tarihi uzmanı Gürsel Akıngüç olduğunu söyleyen yönetmen Gengeç, "Akıngüç Çanakkale'de görevliyken tesadüfen Yusuf Kenan'ın torunu Metin Tütüncü'yle karşılaşıyor. Kendisine 'Benim kahraman bir dedem var' diyor. Mektupları çıkartıyorlar. Akıngüç sayesinde ilk defa bu mektuplarla bir belgesel çalışmasını yaptık" dedi.

DUYGU DOLU SATIRLAR

Gengeç, "Mektupların bir tanesinde İngiliz gemisinin batırıldığı bilgisini veriyor ve 'Sen bu bilgiyi gazetelerden okuyacaksın ama ben de söylemiş olayım. Bir İngiliz gemisi gözlerimin önünde batırıldı' diyor. Eşine şunları da yazmış 'Bana çocuklardan bahsetme mektuplarda cephede çok kötü oluyorum'. Seddülbahir savunmasıyla koskoca bir savaşın gidişatını değiştiren gizli bir kahraman o. Mezarı bile olmayan binlerce şehitten biri Yusuf Kenan" ifadelerini kullandı. Belgeselin önümüzdeki günlerde televizyonda yayınlanması planlanıyor.

Önemli sahneleri dökü-drama yöntemiyle çekilen belgeselde Yusuf Kenan'ı Barış Yurtsever, Zehra Hanım'ı ise Banu Günal canlandırdı. Belgeselde Yusuf Kenan'ın torunlarının yanı sıra tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin, Muzaffer Albayrak ile Harp Tarihçileri Şahin Aldoğan ve Gürsel Akıngüç'ün röportajları yer alıyor.


Yüzbaşı Yusuf Kenan. 25 Nisan 1915'te Çanakkale Kirte'de kahramanca savaşırken şehit düşmüştü...

ÖLÜMÜNDEN AİLESİNİN 15 GÜN SONRA HABERİ OLDU

Birinci Dünya Savaşı sırasında şehit düşen Yüzbaşı Yusuf Kenan Bey, hayatının son üç yılını Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Boğazı'nın savunmasındaki görevlerde geçirmişti. Fakat O'nun şehit düştüğü savaş, Gelibolu cephesindeki ilk görevi değildi. İlk defa Trablusgarp Savaşı (1911 – 1912) sırasında Çanakkale Boğazı'nın savunmasında bulunmuştu. İkinci kez Balkan Savaşları nedeniyle (1912 – 1913) nedeniyle Gelibolu'da görev yapmış ve üçüncü olarak da Birinci Dünya Savaşı'nda şehit düştüğü güne kadar Gelibolu Yarımadası'nı müdafaa eden askerler arasında yer almıştı. Trablusgarp Savaşı'nda Anadolu tarafındaki Kumkale ve Ezine'deydi. Balkan Savaşları sırasında ise 11 ay boyunca Maydos (Eceabat), Bolayır ve Anafartalar'da görevliydi. Birinci Dünya Savaşı'nda Gelibolu'ya tekrar gönderildiğinde, 1914 Ekim'i ile 25 Nisan 1915'te Gelibolu Kara Savaşları'nın başladığı gün İkiz Koyu'na çıkartma yapan kuvvetlere karşı savaşırken şehit düştü. Şehit olduğunda 34 yaşındaydı ve arkasında 27 yaşındaki eşi Zehra ile biri üç yaşında diğeri yaklaşık altı aylık iki çocuk bırakmıştı. Ölümünden ise ailesinin 15 gün sonra haberi olabildi. Savaşın acılarının yanı sıra Yüzbaşı Yusuf Kenan ile Zehra Hanım'ın bundan bir asır önce kaleme aldığı mektuplar aracılığıyla gün yüzüne çıkan büyük aşkın anlatıldığı "Gelibolu Mektupları, 1912 – 1915, Ruhum, Sevgili Beyim!" kitabı Bahçeşehir Üniversitesi Gelibolu 100. Yıl Araştırmaları Merkezi'nin ilk yayını olma özelliğini taşıyor.

MEKTUPLAŞMALAR

Çanakkale'de deniz savaşlarının kazanılmasına şahitlik etti. İttifak Devletleri'nin 25 Nisan 1915'teki büyük çıkarmasında İkiz Koyu'nda şehit düştü. Eşi Zehra Hanım'la mektuplaşmaları yüz yıl öncesinden ulaşan yankılar gibi. 'Gelibolu Mektupları 1912-1915' kitabından...

Zehra Hanım'dan Yusuf Kenan Bey'e

Ruhum, Sevgili Beyim,

Sıhhat ve afiyetinizin devamını şükrederek mütaala eyledim. Mevcut şartlar bir kere yoluna girse de, bizler de yuvalarımıza çekilsek Ya Rab! Sevgilim gine size sitem edeceğim. Mektuplarınız pek kayıtsızlıkla yazılıyor. Öyle bir tarzda yazıyorsunuz ki, ne diyeyim ancak tabur komutanına böyle yazılır (...) Oh beyim haneciğimize ne zaman kavuşacağız? Halimiz neye varacak? Bazı günler oluyor ki dünya gözüme zindan oluyor. Aman Ya Rab, ne zaman bizde herkes gibi doya doya evimizde oturacağız? Her bir şeyden anlamaya başlamış olan Rüçhanımızı ne zaman ortamıza alıp gülüşeceğiz?

*

Hakikatli Beyim, Efendim,

Hayli günlerdir afiyetinize dair mektubunuzu alamadığım için merak ve endişe etmekteyim. Rica ederim varakpareciğimin varmasıyla hemen afiyetinizi bildiriniz. Zira son derece üzülüyorum. (…) Bizler hamdolsun cümleten afiyetteyiz. Rüçhan gine sizi pek sayıklamaktadır.Müjgan ise tombul tombul bir çocuktur, arkaüstü bırakılmıyor. Hemen dönüp, emekler gibi tavırlar gösteriyor. Hemen Cenab-ı Hak kısa zamanda kavuşmak nasip eylesin, amin!

(…) Hep sükût ediyorsunuz. Benim nasıl meraklı olduğumu öğrenmediniz ya, vallahi çileden çıkacağım. Yavrularıma baktıkça gayriihtiyari ağlıyorum. (...)

Yusuf Kenan Bey'den Zehra Hanım'a

Ruhum,

Vatanımızın milletimizin geçirdiği şu felaket zamanı hangi mümini kederlendirmemiştir ki, ben de o milletin ferdi olduğum için bu büyük felakete iştirak etmeyeyim. Zehracığım ne yapayım? Vatanın bölündüğünü görürken, kalbim çırpınıyor, yüreğim tıpırdıyor. Zira saadet hali ile yaşamaklığımız ancak vatanın selametiyle kaim olacaktır.

*

Bugüne kadar size birkaç mektup gönderdim. Fakat zarflar açık olarak gittiği için bir şey yazılamıyordu. Buradan başka bir vasıta bulmak da zor olduğundan mecburen posta ile gönderiyorum. Bugün Çiftlik kuryesinden birisi bizim mevkiye gelmiş olduğundan fırsattan istifade alelacele kurşun kalemi ile yazıyorum. Zehracığım, beni katiyen merak etmeyiniz. Cenab-ı Haktan bir arzum varsa, o da senin mini mini yavrularımla beraber sıhhatte daim olmanızdır.

Bugüne kadar düşman çeşitli defalar Boğaz'a denizden hücum ediyorsa da Allah'ın yardımıyla hiçbir başarı elde edememiştir. (...) Vallahi bir tanesi batarken kendi gözümle gördüm. Ve hasara uğrayanların da diğer gemilerin yardımıyla Boğaz'dan dışarı çekildiğini aynen müşahede eyledim. Bu haller Mart'ın beşinde (18 Mart) olmuş idi (...) İnşallah bu hainler yakında büsbütün mahvolacaklardır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN