Arama

Mısır’ın erken dönem yüksek kültürü

Son yapılan arkeoloji çalışmaları neticesinde Mısır'ın güneyindeki Luksor kentinde yer alan Draa Abu el Naga bölgesinde, 18. firavun hanedanlığına (M.Ö. 1550-1292) ait olduğu tahmin edilen iki ayrı firavun mezarı bulundu.

Mısır’ın erken dönem yüksek kültürü
Yayınlanma Tarihi: 10.12.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 10.12.2017 13:28

Mısır'da piramidlerin yanı sıra ölümden sonraki yaşama adanmış 3 bini aşkın anıt bulunur. Firavunların mezarları ölçülemez zenginlikte sanat yapılarıyla donatılıyordu. Eski, Orta ve Yeni Krallık hanedanlarının sanatları çok sayıda değerli yapıtı ortaya çıkardı.

Mısır'ın güneyindeki Luksor kentinde yer alan Draa Abu el Naga bölgesinde 18. firavun hanedanlığına (M.Ö. 1550-1292) ait olduğu tahmin edilen iki ayrı firavun mezarı bulundu. Bulunan mezarda ayrıca farklı boylarda tahta heykeller ve ahşap Maske de yer aldı.

KÜLTÜR VE SANATINA GİRİŞ

Mezopotamya'nın tersine Nil boyunca Mısır'da gelişen topluluk tek bir yöneticinin kontrolündeki merkezi bir iktidara sahip değildi. Firavun (özgün anlamı saray) katı bir bürokratik hiyerarşinin başında bulunuyor ve tanrı Horus'un cisimleşmiş hali olarak hükmediyordu.

Nil nehri ve güneş temel dini inançları belirliyordu. Nehre tanrı Hapi, güneşe ise tanrı Ra olarak ibadet ediliyordu.

Çölün sınırlamasının sonucu ortaya çıkan fiziksel yalıtılmışlık Mısır sanatında dış etkilere karşı direnmenin yanı sıra geleneğe, sürekli ve tutuculukla bağlanmak gibi bağımsız özellikleri teşvik etti. Yaratılan sanat çoğunlukla saray sanatıydı ve üslupsal aykırılıkların bulunmayışını açıklayan sıkı kurallara uymak zorundaydı.

İnsan figürlerinin betimlenişi geometrik olarak düzenlenmiş bir oranlar yasasına uygun olarak yapılıyordu.

İnsan figürü için yüzlerce yıl aynı formül kullanıldı: Başlar ve kollar profilden, gözler ve üst beden cepheden görülüyordu. Figürlerin boyutları toplumsal konuma göre belirleniyordu. Ölümden sonraki yaşama olan inancın sanat üzerinde büyük bir etkisi vardı. Firavunlar tanrıydılar ama fiziksel bedenleri insandı, dolayısıyla mumyalama onları ölümsüz kılıyordu.

Sanat çoğunlukla insanlara mezarlarında eşlik etmek üzere yapılan bir etkinlikti. Heykeller ruhların barınağıydı resim ve kabartma heykellerle birlikte ölülerin hayatlarını saklamayı amaçlıyorlardı.

MISIR'DAKİ ARKEOLOJİ ÇALIŞMALARI

Son yapılan arkeoloji çalışmaları neticesinde Mısır'ın güneyindeki Luksor kentinde yer alan Draa Abu el Naga bölgesinde, 18. firavun hanedanlığına (M.Ö. 1550-1292) ait olduğu tahmin edilen iki ayrı firavun mezarı bulundu.

Bulunan mezarda ayrıca farklı boylarda tahta heykeller ve ahşap maske de yer aldı. Mısırlı arkeologlar, bulunan mezarda çalışmalarını sürdürüyor.

FİKRİYAT

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN