Arama

  • Anasayfa
  • Müzik
  • İkinci Dünya Savaşı'nda Dresden’in küllerinden doğan bir başyapıt: Adagio

İkinci Dünya Savaşı'nda Dresden’in küllerinden doğan bir başyapıt: Adagio

Tomaso Albinoni, Barok dönemi bestecileri arasında saygın bir yere sahip müzisyenlerin başında geliyordu. 1671 yılında doğan, klasik müziğin bu ünlü bestecisi, kendine özgü lirizmiyle adını ölümsüzleştirdi. Albinoni’yi birçok eserine rağmen, “Adagio in G minor“ eseriyle hatırlarız. Birçoğumuzun melodisine aşina olduğu bu beste, İkinci Dünya Savaşı’nda çıkan bir yangında müzikolog Remo Giazotto tarafından kurtarılmış ve tamamlanmıştı. Ancak Giazotto, ölümünden önce şaşırtıcı bir açıklama yaptı…

İkinci Dünya Savaşı’nda Dresden’in küllerinden doğan bir başyapıt: Adagio
Yayınlanma Tarihi: 2.2.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 03.02.2018 10:37

Melodisiyle hafızalarımıza kazınan "müziğin Anka Kuşu" olarak adlandırılan Adagio, 17'inci yüzyılda yaşayan Barok dönemi bestecisi İtalyan Tomaso Albinoni'nin en ünlü eseri. Eser hakkında on yıllardır birçok görüş yazılıp çizildi. Bu başyapıtın hem bestesindeki ahenk, hem de hikâyesi ile müzikseverlerin daima dikkatini çeken bir konu oldu. Classic FM klasik müzik dergisinde yayımlanan, Emma Baker'ın hazırladığı "Büyük eserlerin ardındaki hikâye" adlı seride, İtalyan besteci Tomaso Albinoni'nin ünlü Adagio'sunun gerçek hikâyesi şu sözlerle anlatılıyor:

"Şubat 1945'te müttefiklerin bombardımanından sonra Dresden, yanmış yıkılmıştı. Geriye kalan kültürel eserlerini kurtarabilmek için İkinci Dünya Savaşı sonrası bu kente gidenlerin arasında İtalyan müzikolog Remo Giazotto da bulunuyordu. İtalyan Barok müziği, özellikle Tomaso Albinoni ve Antonio Vivaldi konusunda uzman olan Giazotto, o sıralar Albinoni'nin biyografisi üzerinde çalışmaktaydı. Savaş öncesi Dresden Devlet Kütüphanesi önemli manüskriptleri barındırıyordu; İtalyan müzikolog, geriye kalanları kurtarmak ve kataloglamak üzere işe koyuldu.

Ne yazık ki çoğu şey yok olmuştu. Bunların arasında Albinoni'nin eserleri de bulunmaktaydı. Ancak, Giazotto bu yıkımın içinde bestecinin bir trio sonatının motiflerini bulmayı başardı. Sonattan geriye kalan tek şey yavaş bölümden bazı motiflerdi (bas hattı ve 6 melodi ölçüsü). İtalyan müzikolog, Venedik Barok stili konusundaki bilgisini kullanarak bulduklarından tam bir bölüm ortaya çıkardı. Bu, Albinoni'nin o ünlü Adagio'suydu. Eserdeki o büyüleyici yaylılar, bu eseri Barok müzik tarihinin en önemli eserlerinden birisi yapmıştı. Giazotto, bombalarla harabeye dönmüş Dresden'in küllerinden bir Anka Kuşu'nun doğmasını sağlamıştı.


Ama elbette hepimizin bildiği üzere Anka Kuşu mitolojik bir kuştur ve bu nedenle gerçek, görünenden farklı olabilir: İtalyan müzikolog Remo Giazotto, 1998 yılındaki ölümünden kısa bir süre önce şaşırtıcı bir açıklama yapmış ve ortada hiç bir zaman bir manuskriptin olmadığını ve Albinoni'nin Adagio'su olarak bilinen ve sevilen eserin aslında, kendisinin 1945 yılında yazdığı bir Barok pastiş olduğu iddiasında bulunmuştu. Bu açıklama müzik tutkunlarının ayaklarının altındaki halıyı çekmek gibi bir şeydi. Giazotto'nun iddiasına inanılabilir miydi? Doğru söylediğine dair bir kanıt da yoktu. Ve müzikolog, bu sırla birlikte ölmüştü. İlginç olan şey ise, Dresden Devlet Kütüphanesi'nde Giazotto'nun üzerinde çalıştığını iddia ettiği trio sonatanın çerçevesiyle ilgili bir kayıt da bulunmadı.

Albinoni'nin Adagio'sunun üzerindeki sır perdesi hala açılabilmiş değil. Tek tesellimiz burada sorgulananın eserin kalitesi değil de kaynağının olması."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN