Arama

Ruhun yıkıcı tutkulardan arınması

Katharsis kavramı Grek felsefesinden günümüze kadar anlamı korunmuş ender felsefe kavramlarından biridir. Platon’da ideaların bilgisine ulaşmak için, bilgi amaçlı bir yöntem olarak kullanılmasına karşı Aristoteles’de sanatın, dolayısıyla da yaratmanın bir koşulu olarak görülmüştür.

Ruhun yıkıcı tutkulardan arınması
Yayınlanma Tarihi: 7.6.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 07.06.2018 23:47

Gene bilgi amaçlı, ama duyguların harekete geçirilmesiyle başlayıp etik doğruluğa ulaştıran bir sanatsal yaratma yöntemidir. Katharsis, tragedyanın ve onun sunduğu "trajik olan"ın bize verdiği haz ve acıma duygularından hareketle başlar, zihinsel bir üst aşamada son bulur. Arınan, tragedya aracılığıyla kişiliğini yeniden gözden geçiren insan (seyirci), artık önceki kişiliğinde değil, yeni bir değer yaratmış olmanın zihinsel üstünlüğündedir.

RUHU AHENKLİ HALE GETİRMEK SURETİYLE ARINDIRMA

"Katharsis" kavramının Türkçe'ye "arınma" olarak çevrilmesi ve terimleşmesi aslına uygundur ve Grekçe'sinde olduğu gibi temizleme/temizlenme, paklaşma, saflaşma anlamlarını içermektedir. Günlük dilde bir iyileşme deyimi olarak tıbbi içerikle stresten arınma, vücudun toksinlerden arınması gibi anlamlarla da karşılaşıyoruz.

Zihinsel ya da ruhsal arınma söz konusu olunca, haz veren her uğraş arınmaya yol açabilir. Terimin ilk kullanılışlarında, örneğin müzik, hem Platon'un hem Aristoteles'in önerdiği bir arınma yöntemidir. Sanat felsefesinin terimi olarak anlamı daraltırsak, ilk kullananın Aristoteles olduğunu söyleyebiliriz.

Katharsis sanat felsefesinin temel kavramlarından biri olmuştur ve bu alandaki içeriği günlük kullanımından çok da farklı değildir. Fakat daha derin bir kavram olarak zihinsel ve ruhsal arınmaya işaret etmekte, bir eser meydana getirmek üzere sanatsal yaratmaların koşulu olarak görülmektedir.

Aristoteles Metafizik'inde bilimlerin sınıflandırılmasını yaparken insanın üç temel bilme etkinliğinden söz eder. Birinci olarak, salt düşüncenin işlemi ve ilk nedenlerin bilgisi olan teorik bilimler, ikinci olarak eyleme ilişkin (etik) pratik bilimler ve üçüncü olarak da sanatsal yaratmayı ele alan poetik bilimler sıralanır.

KAVRAMIN PLATON'DAKİ KULLANIM VE İÇERİĞİ

Sanata ilişkin bir anlamı yoktur. Doğru bilginin bir aracı olarak ele alınmaktadır. Aristoteles'de katharsis ile daima birlikte düşünülen mimesis (taklit, öykünme), Platon'da ayrı olarak düşünülmüştür. Platon'da bu kavram çiftinden sadece mimemis sanatın ne olduğunu anlatmak için kullanılmıştır.

Phaidon'daki anlatımlar ipuçlarını veriyor: "...gerçek bilgiye ruhun bedenden kurtulduğu, bedenle hiçbir temas ve birlikteliğin olmaması durumunda, kendimizi bu beden denilen kirden arıttığımız ve kurtardığımız zaman yaklaşabiliriz. Yani, bedenin budalalıklarından kurtulduğumuz anda, saf olanın birlikteliğine katılmayı, dolayısıyla da doğruluğun doğrudan bilgisine sahip olmayı ümit edebiliriz".

Platon Sofist diyaloğunda arınmanın tartışma aracılığıyla yapılabileceğini söyler. Öyleyse yöntemlerden biri dil, dolayısıyla da karşılıklı konuşmadır, diyalogdur. Sofist diyaloğunda temizleme türlerinden bahsederken, bir yandan spor ve hekimliğin içsel ve dışsal temizlemesinden, diğer yandan da tartışma yönteminin temizlemesinden söz açar.

"...bu bir seyahattir ve zihni saflaşmış, hazır hale getirilmiş bir başkası tarafından da iyi umutlar beslenerek yapılabilir. Yani ruhun bedenden olanaklı olduğu ölçüde ayrılmasından, bedenin zincirlerinden kurtulmuş olacak şekilde, bedenin her bölgesinden uzaklaşarak kendisine dönmeye alıştırılmasından dolayı ortaya çıkar. Ruhun bedenden kurtuluşu ve ayrılışı için çalışanlar filozoflardır."

Arınma yönteminin nasıl uygulanacağı da Sofist diyaloğunda açıklanır: "Ruhu arındıran, soru sorarak tartışma yoludur. Öğrenmeye engel olan şeyleri, önyargıları, kırıntı bilgileri soruşturarak ve tartışarak ruhumuzdan uzaklaştırırız ve arınırız. Arınma en iyi ve akıllı ruh durumudur".

KATHARSİS'E YENİ BİR ANLAM YÜKLENİR

Platon ile Aristoteles'in katharsis'e koydukları amaç, bilgi olması bakımından aynı, bilgiye ulaşmadaki yöntemleri bakımından ise farklıdır: birisinin yöntemi tartışma, diğerinin ise duyguları harekete geçirmedir.

Platon'un tragedyayı olumsuzlamasına karşın, Aristoteles katharsis'i tragedyanın özüne yerleştirir; katharsis'in doğrudan gerçekleşeceği yer tragedyadır. Bu durumda kavramın içeriği değişir; sanat ve değer yaratımının aracı olarak katharsis'e yeni bir anlam yüklenir.

Platon'dan yararlanarak ama farklılaştırarak Aristoteles mimesis ve katharsis kavramlarını birlikte ele alır; Poetika'nın iki temel kavramı mimesis ve katharsis'tir. Bütün sanatlar taklittir, hatta insanın bilgisi taklitle başlar. Ancak mimesis doğayı olduğu gibi taklit etme değildir. Gerek mimesis'in gerek katharsis'in amacı, yeniden yaratmadır, poiesis'tir.

Katharsis sürecinde insanın duygusal, düşünsel, eylemsel ve sanatsal yönleri ortaya çıkmaktadır. Bu özellikler yoruma açıktır. Örneğin, zihnin cisimsel olduğu, hatta maddenin elektromanyetik titreşimlerini andıran özel bir hareket biçimi olduğu, dolayısıyla da katharktik deneyimin fiziko-kimyasal süreçlere indirgenebileceği söylenebilir.

Fakat bütün bunlar onun insanlar arası ilişkilerdeki anlamını açıklamaktan uzaktır. Katharsis'in acıma ve korku duyguları aracılığıyla gerçekleşmesi psikolojik ve etik yorumlara da açıktır. Şimdiye kadar sanat felsefesinin temel bir kavramı olarak ele alınmış olması, zihnin işleyiş biçimlerinden birisi olarak da incelenmesine engel değildir. Arındıran ve arınan özdeşliğinin kurulduğu zihinsel durumda, bunu gerçekleştirerek arınmış olanların, arınmamış olanlara göre, özellikle Aristoteles'in bakış açısından etik bir üstünlük sağladığı söyleyebilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN