Arama

Bir osmanlı dâhisi Matrakçı Nasuh

Matrakçı Nasuh, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman Döneminde yaşamış bir Matematikçi, Sporcu, Silahşör, Tarihçi, Hattat ve Minyatür Ustası´dır. Bunların her birinde çağının en üstün kişiliğine sahip olmuştur. Sopalarla oynanan ve bir tür savaş oyunu olan matrak oyununda olan ustalığından dolayı matrakçı lakabı ile anılmıştır.

Bir osmanlı dâhisi Matrakçı Nasuh
Yayınlanma Tarihi: 20.4.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 20.04.2018 19:08

TÜRK-İSLÂM MİNYATÜR ÜSLÛBU

İslâm sanatında "tasvir" olarak adlandırılan minyatür, Fransızca "miniature" kelimesinin dilimize yerleşmiş şeklidir. Daha çok metne yardımcı bir izah unsuru olarak bulunan minyatürler, kimi zaman bir albüm içinde toplu olarak da bulunabilen; suluboya, altın ve gümüş yaldız teknikleriyle yapılan, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtmayan küçük boyutlu resimlerdir.

Selçuklu minyatürlerinin Anadolu'ya yayılmasıyla birlikte ilk Türk-İslâm minyatür üslûbu doğmuştur. On üçüncü asır başlarında Konya'da hazırlandığı anlaşılan Ayyukî'nin Varka ve Gülşâh mesnevisindeki figürler nakkaş Abdü'l-mü'min el-Hûyî tarafından çizilmiştir. Tasvirlerde simgeler yoğun olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde kültürel zenginliklerin Orhan Gazi döneminde başladığı söylenebilirse de minyatür sanatı daha geç devirlerde gelişmiştir. Bu gelişim süreci altı merhalede ele alınabilir:

1-Oluşum Dönemi (II. Mehmed - II. Bâyezid - I. Selim Dönemi [1451–1520]

2-Geçiş Dönemi (I. Süleyman - II. Selim Dönemi [1520–1574]

3-Klasik Dönem (III. Murad - III. Mehmed Dönemi [1574–1603]

4-Geç Klasik ve Duraklama Dönemi (XVII. yüzyıl [1603–1700]

5-İkinci Klasik Dönem (III. Ahmed dönemi ve XVIII. yüzyılın ilk yarısı [1700–1750]

6-Son Dönem (XIX. yüzyılın sonun kadar [1750-1900]

Matrakçı Nasuh, matematik ve tarih konularında kitaplar da yazmış olan çok yönlü bir sanatçı ve bilgindir. Doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinemese de değişik kaynaklarda onun 1547'den, 1551'den, 1553'ten sonra vefat etmiş olabileceği ileri sürülmektedir. Fakat Saraybosna yakınlarında doğduğuna, dedesinin devşirme olduğuna ilişkin bilgiler vardır.

Kendisinin bulduğu matrak oyunu sebebiyle "Matrakçı" (Matrakî), kimi kaynaklarda ise "Silâhşor" sanlarıyla anılır. Kendi ifadelerinden babasının adının Abdullah, dedesininkinin Karagöz ve ailesinin Bosnalı olduğu anlaşılmaktadır.

SARAY VE ENDERUN

Dedesi ya da babası devşirme olan Nasuh, küçük yaşta saraya alındı ve II. Beyazıt zamanında Enderun (Saray okulu)'da eğitim gördü. Bu eğitimi sırasında Enderun hocalarından Saî'nin öğrencisi oldu. "Cemâlü'l-küttâb ve kemâlü'l-hussâb" adlı eserini Yavuz Sultan Selim döneminde yazmaya başladı ve ona ithaf etti. O sıralarda iyi bir silâhşor olarak da ün kazanmıştı. Özellikle "matrak" oyununda akranlarına üstün olan Nasuh'un silâhşorluktaki üstünlüğü, Kanunî Sultan Süleyman'ın 1530 yılında verdiği berat da göstermektedir.

Bu belgeye göre Hayır Bey'in valiliği sırasında Mısır'a gitmiş, orada bulunan ünlü silâhşorlarla birlikte türlü silâh ve mızrak oyunları yarışmalarına katılmıştı. Efsanevî kahraman Zaloğlu Rüstem gibi hamleler yaparak, diğer yarışmacıları saf dışı bırakmıştır. Hayır Bey de Nasuh'a, Mısır'daki silâhşorların kendisine karşı koyamadıklarını itiraf ettiklerini belirten Arapça bir tutanak vermiştir.

SİLAH VE MIZRAK OYUNLARINDAKİ USTALIĞI

Minyatürcü ve hattat olan Matrakçı, ayrıca matematik ve tarih konularında kitaplar da yazmış çok yönlü bir bilgindir. Matrakçı ya da Matrakî adıyla anılması, lobotu andıran sopalarla oynandığı ve eskrime benzeyen bir tür savaş oyunu olduğu bilinen "matrak" oyununda çok usta olmasından ve belki de bu oyunu kendisinin bulmuş olmasından ileri gelmektedir. Matrakçı Nasuh ayrıca çok usta bir silahşordu.

Bu nedenle Silahî adıyla da anılırdı. Türlü silah ve mızrak oyunlarındaki ustalığı nedeniyle Osmanlı ülkesinde "üstad" ve "reis" olarak tanınması için 1530 yılında I. Süleyman (Kanunî) tarafından verilmiş bir beratı da vardı. Çeşitli silahların nasıl kullanılacağını ve dövüş yöntemlerini anlatan "Tuhfetü'l-Guzât" (1530) adlı bir kılavuz kitap bile yazmıştı.

MATEMATİĞE İLİŞKİN İKİ KİTAP

Özellikle geometri ve aritmetik alanlarında önemli bir bilim adamıydı. Uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu konuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir. Matematiğe ilişkin iki kitabı "Cemâlü'l-Küttâb" ve Kemalü'l- Hisâb" ile "Umdetü'l-Hisâb" ıI. Yavuz Sultan Selim döneminde yazmış ve padişaha adamıştır. Bu yapıtlardan sonuncusu uzun seneler matematikçilerin elkitabı olarak kullanılmıştır.

Kanunî Sultan Süleyman'ın emriyle Muhammed b. Cerîr et-Taberî'nin ünlü İslâm tarihini Arapçadan Türkçeye çevirmeye başlayan Matrakçı Nasuh, Ağustos 1530 tarihinde padişahın oğullarına Mustafa, Mehmet ve Selim için yapılan muhteşem sünnet düğünü nedeniyle Atmeydanı'nda düzenlenen şenliklerde içinde topları, dar-bezenleri ve bir hisar (kale) için gerekli olan bütün malzemesiyle kâğıttan iki yürür hisar yaptı ve bu hisarlardaki askerler bir savaş gösterisi sundu.

YAZARLIKLA MEŞGUL OLDUĞUNA İŞARET

1534 tarihinde Kanunî Sultan Süleyman'ın çıktığı ilk İran seferine katılan Matrakçı Nasuh, İstanbul'dan Tebriz'e, oradan Bağdat'a ve Bağdat'tan yine Tebriz üzerinden İstanbul'a kadar konup göçülen menzillerin minyatürlerini hazırladı. Matrakçı Nasuh'un hayatının daha sonraki yılları hakkında bilgi yoksa da kaleme aldığı tarihinin 1561 yılına kadar gelmesi, onun yazarlıkla meşgul olduğuna işaret eder. 28 Nisan 1564 yılında vefat ettiği zaman muhtemelen ıstabl-ı âmire kethüdâlığında (saray ahırı amirliği) bulunuyordu.

Kâtip Çelebi (Keşfü'z-zunûn, 1520) ve onu izleyenlerin (Osmanlı Müellifleri, III) Matrakçı Nasuh'un, Yavuz Sultan Selim için "el-Ken'âniyye ti'l-hisâb" adında bir eser yazdığını ileri sürerlerse de bu doğru değildir. Çağdaşları tarafından "divanî yazı"nın Osmanlı bürolarında kullanılmasının bulucusu olarak nitelenen Nasuh'un aynı zamanda iyi bir nakkaş olduğu belirtilmelidir. Bunun güzel örnekleri "Tuhletü'l-guzât", "Mecmû-ı Menâzi"l vb. eserlerinde görülmektedir.

ESERLERİ

Cemâlü'l-küttâb, vekemâ-lü'l-hüssâb (1517'de yazdığı matematiğe dair bu eserin 1559 kopya edilmiş bir nüshası günümüze ulaşmıştır. İki bölümden oluşan kitapta rakamlar, dört işlem, kesirler ve ölçekler üzerinde durulmaktadır), Mecmau'l'tevârîh (Baş kısmı Taberî'nin Târîhu'i-ümem ve'l-mü-lûk adlı genel tarihinin çevirisi olan eser, Matrakçı'nın yaptığı ekler ve katkılarla yeni bir kimlik kazanmış ve 1551 yılına kadar getirilmiştir. Yaratılıştan Hz. Süleyman'ın ölümüne kadar olan dönem eserin I. cildini oluşturmaktadır. II. cilt, efsanevî İran Kralı Keykubat'ın hükümdarlığı ile başlayıp Sasanî Hükümdarı Nuşirevân devri olaylarıyla sona ermektedir. III. Cilt, Hz. Muhammed'in doğumuyla başlamaktadır. Bu cildin Ertuğrul Gazi (Ö. 1281 -82) zamanına kadar gelmektedir.

IV. cildi olarak kabul edilebilecek olan Osmanlı devrine ait bölümünün bağımsız bir nüshası saptanmıştır. Ancak kimi kütüphanelerde bu cilde ait Târîh-i Sultân Bâyezid ve Sultân Selîm, minyatürlü Târih-i Sultân Bâyezid, minyatürlü Târîh-i Sultân Selîm, Süleyman-nâme, minyatürlü Mecmû-ıMenâzil, Fetihnâme-i Karaboğdan, minyatürlü Târih-i Feth-i Şikloş gibi bağımsız birer eser hüviyetinde Nasuh'un kaleminden çıkmış olan yazmalarına rastlanmaktadır.), Tuhfetü'l-guzât "Kanunî Sultan Sülayman'ın şehzadelerinin sünnet düğünlerinin yapıldığı 1530 yılında yazılmıştır. Burada bölümler halinde okçuluk, kılıç, kalkan, topuz ve at tâlimi gibi silâhşorlukla ilgili konular ele alınmıştır. Eserde bizzat Matrakçı Nasuh tarafından yapılmış kroki ve resimler de bulunmaktadır.), Umdetü'l-hisâb (Matrakçı Nasuh'un 1517'de yazdığı Cemâlü'l-küttâb adlı risâlesini yeniden ele alıp sonuna kimi ekler yaparak meydana getirdiği matematiğe dair eseridir).

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN