Arama
Kitap nasıl okunmalı?
Geçmişten günümüze, bilginin yegâne kaynağı olan kitaplar, birçoğumuzun vazgeçilmez yol arkadaşları. Kitap okumak ise, bir "boş zaman aktivitesi" olmaktan ziyade; iyi bir alışkanlık ve kişinin kendisini geliştirme yolundaki en mükemmel yöntemlerden biri. Peki, çoğunlukla bilgi edinmek için okuduğumuz kitapları nasıl okumamız gerektiği konusunda yeterli bilgiye sahip miyiz? Kitap okuma konusunda ihtiyacınız olan bilgileri, bu konuda alışkanlık kazanmak veya zaman yaratmak için yapmanız gerekenleri sizler için derledik.
Çalışmaya veya kitap okumaya başladığımızda, hiç şüphesiz her birimizin aklına yapmamız gereken başka işler gelir.
Bunlar aciliyeti olan ve o anda gerçekleşmesi gereken işler olabileceği gibi, hiç alakası olmayan ve herhangi bir zamanda da yapabileceğimiz şeyler olabilir. Bu nedenle programlı olmak oldukça önemli.
Yapacağınız işlerin aciliyeti olanları o anda bitirmeli; erteleyebileceklerinizi ise, sonraya bırakmanız hem kitaba daha iyi odaklanmanızı sağlayacak, hem de stresinizi azaltacak.
Bilimsel araştırmalar, bulunduğumuz ortamın çalışma performansımızı doğrudan etkilediğini söylüyor.
Bir masada veya bir odada kitap okuyorsanız, etrafınızda dikkatinizi dağıtacak tüm objeleri ortadan kaldırın. Böylece zihniniz kitap dışında başka şeylere odaklanmayacak, sadece okuduğunuz kitaba yönelecektir.
Birçok kişi, kitap okumayı bir "boş zaman aktivitesi" olarak görse de, aslında durum öyle değil.
Kitap okumak bir alışkanlık ve bunun için özel bir zaman ayırmak şart. Yoğun bir iş veya okul hayatı içinde, elbette ki her birimiz bu zamanı bulmakta zorlanıyoruz. Ancak gün içinde, başka aktivitelere harcadığımız zamanın bir bölümünü, kitap okumaya ayırabiliriz.
Bunun için önümüze yapabileceğimiz, gerçekçi bir hedef koymak gerekiyor. "Günde yarım saat kitap okuyacağım" yerine; "şu kadar sayfa okuyacağım" veya "kitabın bu bölümünü bitireceğim" gibi bir hedef belirlemek, hem planımızın uygulanabilirliğini sağlayacak, hem de bu konuda motivasyonumuzu artıracak.
"Kitap okumayı sevmiyorum" diyen insanların birçoğuna baktığımızda, aslında bu durumun kendilerine uygun kitapları bulamamış olmalarından kaynaklandığını görürüz.
Günlük hayatta konuştuklarımız, izlediğimiz filmler veya sosyal medyada takip ettiğimiz hesaplar bile, gerçekte ilgilendiğimiz konular hakkında bizlere ipucu sağlar. Bunlar, klasik eserler, kişisel gelişim, tarih, polisiye veya bir konu hakkındaki akademik yazılar olabilir.
Neyi okumaktan keyif alıyorsak, hangi alandaki kitaplardan hoşnutsak, o alana yönelmeli ve sevmediğimiz kitaplar konusunda kendimizi zorlayarak, okuma şevkimizi kırmaktan uzak durmalıyız.
Kitap okumada en temel kuralı hatırlatmakta fayda var: Okumak için okumayın.
Okuduğunuzda hayatınıza bir değer ve bir bakış açısı katmak için bir kitaba başlayın. Kitaplar da tıpkı insanlar gibidir ve onların da iyisi ve kötüsü vardır.
Bu noktada kitapların dilini çözmek de, oldukça önemli bir etken. Kimi kitaplar, üzerinde çok durulmasını gerektirir. Kitapta yer alan her kelime veya her cümle, oldukça anlam yüklüdür ve sıradan bir kitaba göre daha edebi olabilir.