Arama

Dünyaya gelmek ya da tekrar yukarı çıkmak!

İsmet Özel'i salt mısralarındaki kelimelerle anlamaya çalışmak onun şiirinden uzaklaşmak demektir. Özel'in düşüncelerini sadece kelimelerinden okumaya çalışmak yanıltıcı olur. Mesela şiirinde "şehir" derken, onun modern hayat ve siyasi-iktisadi “dünya sistemi”ne dair temel yaklaşımını bilirseniz derinliğini farkedebilirsiniz. "Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik/ şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde/ külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu" derken "Tahrik" şiirinde, aslında varoluşsal bir meseleyi ele aldığını görmelisiniz. Şanslısınız ki İsmet Özel kendi sesinden "Tahrik" şiirine yine kendi sesinden bir tahlil yaptı. İşte İsmet Özel şiirinin bir şiirden öte olduğunun çarpıcı örneği...

Dünyaya gelmek ya da tekrar yukarı çıkmak!
Yayınlanma Tarihi: 7.8.2017 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 08.08.2017 03:12

1963 yılında yayınladığı ilk şiirinden bu yana edebî faaliyetlerini sürdüren İsmet Özel, İslâmî bakış açısı, şiirlerinde ses ve mana yönünden bağımsız dili ve kendine has üslubuyla Türk şiirinin zirve şairleri arasında bulunuyor.

İsmet Özel, 1987 yılında yayımlanan Erbain isimli şiir kitabında yer alan "Tahrik" şiirinde, insanın dünyaya gelişinin manasından ve bu manaya uygun davranışlarda bulunma yükümlülüğünden bahsediyor.


Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde
paralar yaşlı kızların koynunda yatarken
bırakın köprülerin üstüne yağmur
ve basma perdelerden lânet bize.
Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik
şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde
külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu
Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza
peşimizde bütün bahçeleri boşaltan ter kokusu
yankımız soyunup sevap rahatlığı alınan yataklarda
yürek elbet acıyor esvap değiştirirken
bizden artık akması beklenilen kan da aktı
kovulduk ölümün geniş resimlerinden.
Efsanelerden kovulduk
kan ve demir kelimeleri söyleyince
elbiseler içindeyiz, şehrin içinde
önümüz iliklenmiş, ayakkaplarımız bağlı
kimsenin uykusunun fesleğen koktuğu yok
altıkırkbeşte vapur ve sancı geç saatlerde
eski savaşçılar vesair geçmiyor bulutlardan
çiçek alıp eve götürüyoruz
bunun bir delilik olduğunu bile bile
en ıssız duyguların ucunda karakollar
asmaların altı tuzak ve tuzak caddelerde
külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
Biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.

İsmet Özel

İsmet Özel, "Tahrik" şiiri için yaptığı tahlilde şu ifadeleri kullandı:
"Dünyaya gelmek demek, başka bir âlemden dünyaya gelmek demektir. Bu başka âlem yukarıda bir âlemdir ve biz dünyaya geldiğimiz yere dönmek üzere geliriz. Ama dönemeyebiliriz. Dünyaya geldiğimiz zaman, bu ayetle sabittir, dünyadaki bir şeye gözümüz takılırsa, gözümüzün oraya takılması sebebiyle bir daha yukarı çıkamayız. Daha aşağı ineriz. Yani cehennemlik oluruz. Yani dünyaya gelmek demek tekrar yukarı çıkmak demektir. Aşağı yerdeyiz şimdi dünyadayız. Ama işimiz yukarı çıkmaktır. Yukarı ahlâken yükselerek çıkılır. Yani ahlâken yükselmediğimiz takdirde, daha yukarı çıkamayız. Yükümüz tam tersine ağırlaşır, üzerimizdeki ağırlık arttıkça daha aşağı ineriz. Hafiflememiz lâzım. Allah'ın isimlerinden birisi "Lâtîf"tir; "Kesîf" diye bir Allah ismi yoktur. Biz gittikçe letafet kazanarak yükselebiliriz. O yüzden, dünyada bulunuş gayemizi kavradığımız zaman, bulunuş gayemize uygun davranmakla mükellefiz. Davranamıyorsak, o işi orada bırakırız."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN