Cumhuriyet Gazetesi, Hitler rejimini savunma, hükümet politikasına aykırı yayınlar yapma nedeniyle 11 Ağustos 1940'da Bakanlar Kurulu tarafından 90 gün süreyle kapatıldı. Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri de gündeme alan politikaları nedeniyle tarihte 2 kez kapatılan Cumhuriyet Gazetesi, bugün de FETÖ, PKK gibi terör örgütleriyle ilişkisi nedeniyle yargının konusu...
HER DÖNEMDE ÖZGÜRLÜKLERİN KARŞISINDA OLDU
O tarihten bu yana Türkiye'deki her demokratik gelişmenin, fikir hürriyetinin, din ve vicdan özgürlüğünün önünde engel olarak duran Cumhuriyet Gazetesi, Başbakan ve bakanların darağacına gönderildiği 27 Mayıs 1960 darbesine tam destek verdi. 28 Şubat darbesinde de yine özgürlüklerin karşısında pozisyon aldı. Şimdi de milli iradeye savaş açan terör örgütleri FETÖ ve PKK ile birlikte hareket ediyor.
İLK MÜDAHALEYİ ATATÜRK YAPTI!
Atatürk döneminde yasaklanan 130'dan fazla gazete, dergi ve kitap arasında İnönü döneminin ilk kapatılan gazetesi, Cumhuriyet olmuştu. Gazeteye tarihte ilk defa Atatürk müdahale etmiş, 27 Ekim 1934 ile 05 Kasım 1934 arasında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in emri ile İnönü başbakanlığındaki CHP hükümeti tarafından "Hükümetin genel politikasına aykırı yayınlar yapmak" suçu ile kapatılmıştı.
Gazetenin kapatılmasına ise Mustafa Kemal'in TBMM'de gizli celsedeki konuşmasında yer alan "Bugün dinletmeye yeltenilen musiki yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır" cümlesini "Bugün acuna dinletilmeye yeltenilen musikî bizim değildir" şeklinde yayınlaması neden olmuştu.
KISA SÜRE SONRA İKİNCİ KEZ KAPATILDI
Bir süre sonra affedilip tekrar açılan Cumhuriyet gazetesi, 30 Temmuz 1940 tarihli sayısında "Türkiye'nin Savaş Karşısında Takınacağı Tavır" başlıklı bir yazı yayımladı. Hükümet bu yazıdan dolayı 11 Ağustos 1940'da CHP ve İnönü imzasıyla, Cumhuriyet Gazetesi'ni üç ay süreyle yeniden kapatma kararı verdi.
BUGÜN DE AYNI POLİTİKADA DEVAM EDİYOR
O dönemden bu yana aynı şekilde ilerleyen Cumhuriyet Gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkanlık sistemi hakkında yaptığı açıklamada 'kötü bir örnek olarak sunduğu Hitler rejimini "Erdoğan Hitler'i referans alıyor" başlıklarıyla okurlarına duyurmuştu; fakat sonradan Cumhuriyet Gazetesi'nin aslında Hitler'in Türkiye'deki en fanatik destekçisi olduğu ortaya çıkmıştı.
Cumhuriyet Gazetesi'nin arşivi "Kemalist Türkiye'den Faşist İtalya'ya Selam!", "Milli Şefimizle Führer arasında samimi tebrikler" gibi utanç verici manşetlerle dolu. Cumhuriyet'i dün faşizmin, nazizmin üssü haline dönüştürenler bugün de FETÖ'nün kalesine dönüştürdüler.
"DÜN HİTLER'İ REFERANS ALDILAR, BUGÜN FETÖ'YÜ"
Dün Hitler'i referans gösteren Cumhuriyet gazetesinin bugün Hitler'in din kılığına bürünmüş örneğine, yani Fetullah Gülen'e derin bir bağlılık göstermesi Cumhuriyet'in genlerindeki faşist sapkınlığın da örneği olarak gösteriliyor.
FETÖ, YAYINLARINI CUMHURİYET'E VERDİ
Taraf Gazetesi'nin itibarsızlaşmasının ardından Cumhuriyet Gazetesi'ni maddi olarak desteklemeye başlayan FETÖ, Can Dündar'ın genel yayın yönetmeni olması ile birlikte Zaman'da yayınlayamadığı ihanet belgelerini Cumhuriyet'te yayınlayarak cumhuriyetimizle yaşıt bir gazeteyi tetikçi hale getirmişti. Cumhuriyet Yazarı Orhan Bursalı'nın bir gazeteye yaptığı "İlhan Selçuk FETÖ'cüler yüzünden öldü. Biz neden bu örgütü destekliyoruz" şeklindeki açıklamalarına rağmen FETÖ'yü desteklemeye devam etti.
HİTLER'İN YANI SIRA MUSSOLİNİ'Yİ DE DESTEKLEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkanlık sistemi hakkında yaptığı açıklamayı, "Erdoğan Hitler'i referans alıyor" başlıklarıyla çarpıtan ve okurlarına duyuran Cumhuriyet Gazetesi'nin, Hitler'in Türkiye'deki en fanatik destekçisiydi.
Buna ek olarak, 1930'lu yıllarda Faşizm'in Avrupa'da giderek yükseldiği dönemde, faşist Hitler Almanya'sına ve faşist Mussolini İtalya'sına selamlarını ve bağlılıklarını bildiren Cumhuriyet Gazetesi, manşetinde ay yıldızlı Türk bayrağını faşist İtalya bayrağı ile birleştirmişti.
22 Mayıs 1932 tarihli nüshasında "Kemalist Türkiye'den Faşist İtalya'ya selam" manşeti ile çıkan Cumhuriyet, her satırında dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün İtalya gezisi öncesi faşist Musolini'ye övgüler yağdırmasıyla, Mussolini'yi de desteklediğini gösterdi. Hatta 21 Haziran 1941 tarihinde "Milli Şefimizle Führer arasında samimi tebrikler" manşeti yer aldı.