2004'te bir grup Katarlı din adamının İslamiyet'i anlatması ve 2009'da Türk sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla Yaklaşık 30 kişinin yaşadığı Makure köyü halkı Müslümanlığı seçti.
Ayrıca bu köyde İHH'nın ve Kamerunlu Müslüman derneklerin yaptırdığı 2 cami bulunuyor.
İHH'nın 2013'te yaptırdığı Darussaadet Fatih Sultan Mehmet Camisi'nde Pigme halkı, aynı zamanda Kur'an-ı Kerim öğreniyor.
İSLAMİYET'TEN ÖNCE BAŞKA BİR DİNİMİZ YOKTU
Pigmelere öğretmenlik yapan Bantu kabilesinden İsmail Nzie, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden beri Pigmelerin arasında yaşadığını ve dillerini iyi bildiğini aktardı:
"Ailem bana Nzie Tounga (Tunga) ismini vermişti. Müslüman olduktan sonra İsmail ismini aldım. Artık herkes beni Tunga İsmail olarak çağırıyor. Kribi şehrinde doğdum. İlkokulu bu köye yakın bir yerde okudum. Kribi'deki Saint Joseph koleji ortaokulunda ticaret bölümünü okudum. Çok geçmeden anne ve babamı kaybettim. Bu yüzden okuluma devam etmekte sıkıntılar yaşadım. 1992'de, kolejdeyken Müslüman oldum. "
BİZİM GİBİ ORMANDA YAŞAYAN BİR KABİLE İÇİN İSLAMİYET'LE TANIŞMAK MUCİZE
Makure-1 köyü Pigmelerinin şefi Haruna Fouer ise Katarlıların zor şartlar altında yaşayan köy halkına İslamiyet'i tebliğ etmesi sonucu ilk olarak İbrahim ismini alan birisinin Müslüman olduğunu ve daha sonra onun vesilesiyle de kendisinin Müslüman olduğunu belirtti.
Şef Fouer, daha önce dünya ile alakalarının olmaması nedeniyle hiçbir dinden haberdar olmadıklarını belirterek, "İslamiyet'ten önce başka bir dinimiz yoktu. Bu yüzden İslamiyet'i seçmek bize hiç zor gelmedi." ifadelerinde bulundu.
MÜSLÜMAN OLDUKTAN SONRA HAYATIM DEĞİŞTİ
Pigmeler tarımdan ziyade hayvancılıkla uğraşıp başlıca av hayvanları domuz, maymun, antiloplardan oluşurken Müslüman Pigme halkı içkiden ve domuzdan da uzak duruyor.
Köy halkından Abdullah Gounde de Müslüman olmadan önce Hristiyanlığın kendisine tebliğ edildiğini ve kendisinin bunu anlamayarak da olsa kabul ettiğini ifade etti.
"Müslüman olmadan önce Hristiyanlığı biraz duymuştum. Ama ibadet etmeyi bilmiyordum. Hatta Allah'ın varlığından emin değildim. Fakat Müslüman olduktan sonra hayatımda çok şey değişti. Artık bir yaratıcı olduğuna inanıyorum ve ona göre davranıyorum. İçki içmiyorum, domuz eti yemiyorum ve temiz giyiniyorum. İslamiyet'i tam manasıyla yaşamak istiyorum. Biliyorum zor olacak ama başaracağıma inanıyorum."
12 yaşındaki Bilal Fouer ise Müslüman olduktan sonra yaptığı işlerden lezzet almaya başladığını, gittiği her yerde Allah'ın yanında olduğunu düşündüğünü ve bu yüzden Allah'a ibadet etmeyi çok sevdiğini belirtti.
MÜSLÜMANLAR BİZİ İHMAL ETMEYİN!
Köy halkının genç kızlarından Baba Cemile'nin ise tüm İslam âlemine mesajı var:
"İslamiyet hayatımızı çok değiştirdi ve Müslüman olduktan sonra eski alışkanlıklarımızı bıraktık. Artık içki içmiyoruz, helal olan şeyleri tüketiyoruz. Diğer Müslümanlardan rica ediyorum, lütfen bizi ihmal etmeyin ve İslamiyet'i daha iyi öğrenmemiz için bize yardım edin. Herkesin burada sorumluluğu bulunuyor."
Orta ve Batı Afrika'nın Atlas Okyanusu'na yakın ormanlık alanlarında yaşayan ve dünyanın en kısa boylu insanları olarak bilinen Pigmeler, aradan binlerce yıl geçmesine rağmen hala sürdürdükleri "ilk çağ" dönemine ait yaşam tarzlarıyla biliniyor. Günümüzde yaklaşık 120 bin Pigme olduğu varsayılmakla beraber Pigmelerin büyük bir kısmı, Kamerun'un Atlas Okyanusu'na yakın ormanlık alanlarında yaşıyor. Pigmelerin yaşadığı yağmur ormanları kereste üretimi ve madencilik nedeniyle hızla tükeniyor. Milli park haline dönüştürülen ormanlarda hayatını sürdüren halkın yaşam alanları ise giderek yok ediliyor.